Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Marisa Rosa

Marisa Rosa
@marisarosa
Okumak, yazmak, dinlemek, gözlemlemek, aptalı oynamak.. bir de GALATASARAY
288 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Sekiz Dedektif
Yazar, birçok cinayet romanını kendi içerisinde toplamış ve birçok yazarın kurgusunu, hayal gücünü kendi kalemiyle selamlamış. Tanıtımda yazdığı gibi, "Agatha Christie şapka çıkartırdı" cümlesine kesinlikle katılmıyorum. Agatha Christie'nin tüm eserlerini okumuş birisi olarak, kraliçeme saygısızlık yapıldığını düşündüm. 8 ayrı dedektif yok, başlı başına herkes dedektif, herkes yalancı, herkes mağdur, herkes sanık. Iyi ve kötü kavramı, katil ve maktul kavramı kadar havada asılı kalıyor. Anlatıcının ise bambaşka bir hikayesi var. Vuslattan uzak ama gerçek olan her şeye vuslattan uzak giderken, geride kalanın gerçeklere ummadığı anda şahit olması hak ettiği zalim cezanın onu bulması, onu tercih etmesi gibi hissettim. Okumak isteyenlere önerebilirim. Sıkılmadan okunabilecek ve kendi içerisinde kurgulanan hikayelerine, ölenlere ve öldürenlere bir şekilde anlam yüklemiş yazar. Matematiksel boğuculuk yeryer karşımıza çıksa da, beni soluksuz bırakmadı diyebilirim. Sözün özü keyifle okuyabilirsiniz. Ama dikkatle okuyun. Zira, detaylar önemli...
Sekiz Dedektif
Sekiz DedektifAlex Pavesi · İthaki Yayınları · 202227 okunma
Reklam
144 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Remzi Ünal
Celil Oker'in kısa ama sürükleyici Remzi Ünal ile sakin, aklı selim şekilde ilerleyen romanlarından birisiydi. Istanbul ve Tarsus arasında geçen hikayede, gençler ve düştükleri batağın nerelere dek ulaştığını gösteren yazar, girişi ve gelişmeyi güzel ilerletmişken, sonunu aceleye getirmiş gibi hissettim. İbrahim, Yusuf, Zuhal ve Remzi.. Romanın kısa olmasından dolayı bu kadar detayların önemsiz yazıldığını düşünüyorum. Çerezlik bir kitap. Yine de kafa dağıtmak için tavsiye ederim.
Çıplak Ceset
Çıplak CesetCelil Oker · Altın Kitaplar · 2021580 okunma
·
Puan vermedi
8 cinayetin anatomisi
Birtakım Cinayetler isimli eserin akıcı ve 8 ayrı katilin ilk ağızdan olayları aksettiriyor olması, okurken keyif almamı sağlıyor. Olay örgüsü kendi bireysel hikayelerinin içerisinde kopmadığı gibi, akılda kalan ve de yargılamaya sizinde istemsizce katıldığınız vakitler oluyor. Yazar, bir katilin gözünden anlatırken, aslında bizi de Hakim koltuğuna oturtuyor. Dedektifçilik ya da polislik yapmıyoruz. Bildiğiniz Hakim oluyoruz.
Birtakım Cinayetler
Birtakım CinayetlerYeşim Yörük · Herdem Kitap · 202226 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Stigma
Michael Hübner okumaktan son derece keyif aldım diyebilirim. Yazarın ülkemizde sadece 2 kitabının dilimize çevrilmiş olması ise üzücü. Gönül isterdi ki, yazarın anadilinde okuyabileyim. Lakin, bu şansım yok. Polisiye, psikolojik gerilim üzerine yazılmış, olayın kahramanını değil sadece sizin de okurken akıl ve sabır sınırlarınızı zorlayan bir akışı var. Siz de olayın karakteriyle birlikte çaresiz kalıyor, düşünüyor ve çözüm arıyorsunuz. Yetmiyor, siz de kaçmak için yollar arıyorsunuz. Uzun uzun üzerine yazılır ama tadında bırakmak istiyorum. Ve bu tarzı sevenlere kesinlikle tavsiye ediyorum.
Stigma
StigmaMichael Hübner · Pegasus Yayınları · 2014184 okunma
6/10 puan verdi
Şeytanı Uyandırma
John Verdon''un David Gurney serisinde herhalde vasat olan tek kitabı diyebilirim. Yazmak için yazılmış gibi geldi bana. Hatta sonuç kısmı bir anda karıştı, değişti. Kitabın giriş kısmı kesinlikle güzel inkar edemem, insanı sürükleyen bir giriş yazılmış olsa da, sonrasında 3-4 farklı sonuca gitmesi ama nedense konuları gereksiz uzatarak, konunun dağılması seriye yakışmayan bir kitap hissi uyandırdı bende. Tabi, her kitabın okuru, dokunduğu kalp ve dimağ farklı olabilir. Ama bu tarzı ve yazarı sevdiğimi düşünecek olursam kitap benim için vasatı geçemedi demekle yetiniyorum.
Şeytanı Uyandırma
Şeytanı UyandırmaJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20139bin okunma
Reklam
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yüzü Olmayan Adam
Tek kelimeyle mükemmel diyebileceğim, her sayfasında ayrı bir gizem ve heyecanın olduğu muhteşem bir kitap. Defalarca yinelediğim bir gerçek var. Slav kökenli yazarlar gerilim, psikilojisi bozuk ruhlar konusunda harika bir hayal gücüne sahipler. Kitabı okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Tabiki gerilim ve polisiye seven okurlaradır bu önerim.
Yüzü Olmayan Adam
Yüzü Olmayan AdamStefan Ahnhem · Koridor Yayıncılık · 2018158 okunma
296 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
70'e yakın Agatha Christie kitabı okumuş birisi olarak, çeviri için tam bir facia diyebilirim. Nerede Gönül Suveren çevirileri, nerede bu çeviri. Kitap hakkında yorumum ise; tam bir 2. Dünya savaşı sonrası İngiltere'si ve Agatha Christie dehası harmanlanmış. Başmüfettiş Battle ile karşılaşmak mutlu etti beni. Genel olarak Hercule Poirot ile birlikte okuduğum büyük müfettiş.. Dediğim gibi çeviri hataları ve çevirmenin katkı (!) larını saymazsak her zamanki gibi düşündüren ve gizemini koruyan bir kitap. Bu defa kim katil buldum. Gri hücrelerim detayları takip etmeye çalıştı ama daha ziyade Agatha Christie'nin onca kitabını okumuş birisi olarak, karakterlere yüklediği anlamları daha iyi analiz ettim diyebilirim. Tavsiye ederim. Ama farklı bir çeviri olarak tavsiye ediyorum.
Yedilerin Gizemi
Yedilerin GizemiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 2020815 okunma
368 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Harlan Coben, alanında büyük isim yapmış bir yazar olmakla birlikte, kitaplarında devamlı dillendirdiği soykırım hadisesi bir süre sonra lobileşme ürünüymüş gibi gelmeye başlıyor. evet, insan hayatı cok önemlidir, soykırım büyük bir insanlık suçudur, katliamlar büyük ayıplardır insanlık adına. lakin, sadece bu hususu kitaplarına bir şekilde iliştirmesi sanki bunu kullanıyor izlenimini uyandırıyor eleştirimden sonra, gelelim Mickey Bolitar serisinin 2.ci kitabına, eski kitapları daha gizemli, daha detaylı. daha sürükleyici. Mickey Bolitar serisinde de her kitabında olan akıcılık, serilik mevcut. sıkılmıyorsunuz, birçok yazar gibi dağılmıyor da konu geçişlerinde. bu üslubu zaten sıkmamasının en önemli özelliği. ancak kitabı gerilim kategorisinde sınıflandırmak yanlış geliyor bana. çünkü, gerilim kitapları özelliği ve detayları taşımıyor. konular germiyor. Agatha Christie gibi polisiye ama germeyen eserler veriyor Harlan Coben. Kitap konusuna gelince; Mickey genç ve asi bir çocuk, öfkesini, aile özlemini, yalnızlık duygularını bastırmak için elinden geleni yapıyor. kısa sürede tanıdığı insanlarla maceraya atılmasının sebebi bu gibi geliyor bana. yıllar geçtikçe yazarlarda oluşan, yazmak için yazma havasını hissetmemek mümkün değil. ama yine de okunur mu? evet, okunur. tavsiye ederim, çerezlik film gibi, çerezlik roman kategorisinde..
Saniyeler Kala
Saniyeler KalaHarlan Coben · Martı Yayınları · 2020459 okunma
360 syf.
4/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
John Katzenbach'ın bu kitabını fazla beklenti içine girerek okumayın. Çok kötü değildi ancak bir sona bağlanmaması, hayal mi, gerçek mi katilin anlattıkları bir türlü net değildi. Çelişkileri, aracı olarak kullandığı gazeteci Malcolm'un hırsları daha ön planda idi. Bir iç ses kitabı gibiydi, nasıl desem, okurken şunu düşündürdü devamlı bana, Vietnam.. Amerika'nın binlerce derin yarasından birisi ve bu basiretsizlik örneği olan ve 8 sene süren savaşın yanlışlarını, insanlara yansımalarını güzel aksettirmiş. Ancak, cinayetlerin kurgusu zayıf, nedene bağlanmıyor, olay zinciri kopuyor. Heyecan vermiyor. Hatta okurken, bir dizi geldi aklıma The Blacklist. Orada da dizinin başrol oyuncusu, sadece esas kızımızla konuşur ve davaları ona veririm diyordu. Tabi telefonla değil, yüzyüze muhatap oluyordu. Şartlama sanırım diziye esin kaynağı olmuş olabilir. Hep yineliyorum, Avrupa polisiye gerilim romanları en az 10 kalibre daha kaliteli. Betimleme ve karakterlere yüklenen anlamlar zor zayıf kalmış. Bir gidişat var ama yol çok dar ve sıkıyor. Kitap genellikle savaş ve hüsranlari üzerine bir günah çıkartma hissi verdi bana. Ve sonunu bağlayamayışı hepten hayal kırıklığı uyandırdı ben de. Ama tabiki bunlar benim değerlendirmelerim 🤗
Sıradaki Sensin
Sıradaki SensinJohn Katzenbach · Koridor Yayıncılık · 2017609 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Andreas Gruber 'in okuduğum ilk kitabı oluyor 48 saat. Sabine ile ilk kez burada tanıştım, tabi Vanilya kokularını seven Marteen S. Sneijder'ı da ilk kez bu kitapta okudum. 3 cümle kuralı zeki bir insan için olmazsa olmaz dedim gerçekten. Konu Münih'te başlıyor. Ama bir katilin gözlerinden kurbanı görüyorsunuz önce. Fena bir ölüm dedirten ve arkadaki sayfayı merak ettiren bir girizgah var. Esas kızımızın heyecanı, hataları, tez canlılığı ve onun yanı sıra kıvrak zekası dikkat çekiyor. Tabiki bu psikolojik profil çıkarma uzmanı Sneijder'in da dikkatini çekiyor. Hollanda'lı herkes delirtirken, olayları tamamen duyumsayarak çözmeye çalışması, okurun kesinlikle hoşuna gidecektir. Zira, dehası ve klişe düşünmemesi benim hoşuma gitti. Öyle bir cinayetler zinciri başlıyor ki, bu nasıl bir hayal gücüdür demekten kendimi alamadım. Ama kitabın ilerleyen bölümlerinde bunun da sebebini anlıyorsunuz. Psikolojik gerilimin zirvesi ve tahliller süper. Kesinlikle 8 kitabını da aşkla bekliyorum.
48 Saat
48 SaatAndreas Gruber · Pegasus Yayınları · 2016241 okunma
Reklam
512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ölüm fermanı
Andreas Gruber okumak, ben de çok özel hisler uyanmasına sebep oluyor. Zira, sayesinde Avusturya ve Almanya'da geziyor hissine kapılıyorum. 2 ayrı vaka gibi başlayan, ancak 1 vakaya bağlanan ilginç bir kurgu ve olayılında örgüsü var. Sabine ve Sneijder karakterlerine öyle çok anlamlar yüklemeden, karakterleri kahramanlaştırmadan, detayları ise düşünme yoluyla aktaran eşsiz bir yazarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Sneijder'in en sevdiğim özelliği, aslında polislerde olması gereken de bu olmalı. Katilin gözleriyle bakıp, onun gibi düşünmeye çalışması. İşte o vakit olaya uzak kalamıyorsunuz, katil gibi düşünmeye çalışıp, olay örgüsüne dahil oluyorsunuz. Ve işte yazar kitaptan kopmamanızı bu şekilde sağlıyor. Ayrıca yazar Avusturya'lı olması babında Germen ırkına ait olmalarını ve bir vakitler bir imparatorluk altında olmalarını milliyetçi duygularla faşizan şekilde değilse de masumane şekilde birlik duygusunu aksettirmeye çakışması benim çok hoşuma gitti. Okurken psikolojik tahlillerin, psikolojik sıkıntısı olanlara hasta demek yerine danışan denmesi ayrıca takdirle karşıladığım bir durumdu. Avrupa Birliği yasalarını, Alman yasalarının katılığını, yine de insan doğasının vahşi ve psikopat yönlerine engel olamadığını anlatan harika bir eser. Bir de, yazarın kitaplarında yerel edebiyatlarindan faydalanması çok hoş bir vefa duygusu gibi geldi bana. Gerilim konusunda Avrupa'lı yazarların daha zekice ve hissettiren romanlar yazdığını ve yazar Andreas Gruber'in bu konuda iyi ötesi bir kalem olduğunu söyleyerek, kitabını okumanızı rahatlıkla tavsiye ederim.
Ölüm Fermanı
Ölüm FermanıAndreas Gruber · Pegasus Yayınları · 2018105 okunma
240 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Madam Bravo
Bana, kitap fazlasıyla Agatha Christie ve Miss Marple kokuyor gibi geldi. Konu girizgahi, gelişmesi ve sonucu iyiydi. Cok sıkıldım diyemem. Ancak, yazarı tanımlamakla birlikte devamlı herşeyi esinlenerek yazdığını hissetmeden edemedim. Bir detay vardı ki, ilk kez karşılaştım ve dikkatimi konulara vermeme neden oldu. Polisiye yazarlarımızda özgünlük yok maalesef.. yine de dinlendiren, sıkmayan bazı kısımları aceleye getirilmiş olsa da okuyun tavsiyesi verebileceğim bir kitap.
Madam Bravo - Hayatta Kalmak İstiyorsan Hafrelri Dğeişitr
Madam Bravo - Hayatta Kalmak İstiyorsan Hafrelri DğeişitrBilal Sami Gökdemir · Kent Kitap · 2013722 okunma
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap küçük bir çocuğun ağzından aktarılıyor ve gotik unsurlar taşıyor gibi geldi bana. Daha fazla yorum yazmayacağım. Bitince güncelleyip, ilistirmek üzere.. şimdilik hos kalın
Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları
Bayan Peregrine'in Tuhaf ÇocuklarıRansom Riggs · İthaki Yayınları · 20206,3bin okunma
376 syf.
2/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Açıkçası büyük bir hayal kırıklığı oluşturdu bu kitap ben de. Cinsellik yada küfür hayatın yadsınamaz gerçekleri olsa bile, ben bu kadar beyni fermuar arkasında bir kitap kahramanı okumadım. Özellikle ahlak masasından bir polisin, baskomisere peze....klik yapma çabası ciddi anlamda gözlerimin faltaşı gibi açılmasına sebep oldu. Yerli yersiz küfürler samimi değil, bildiğiniz sorunlu birisini yansıtıyor. Biter mi acaba bu kitap 🤔🤔🤔
Kadıköy Cinayetleri
Kadıköy CinayetleriÇağatay Yaşmut · Oğlak Yayıncılık · 201393 okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kuklacı, yazarın ilk, benimse yazara ait 2.ci okuduğum kitap. Yine binbir tane soru, kafa karıştırıcı hikayelerle tamamen macera ve soru işaretleri ile dolu bir kitap. Yine düşünüyorsunuz, ne alaka? Acaba? Sorular bitmiyor? Kafada kuruyorsunuz devamlı, temposu düşmüyor kitabın. Bir bilim insanı düşünün ve beyin denen hala gizemi çözülememiş bir dehliz. Beyniniz size oyun oynarken, siz ise mantıklı bir açıklama bulamıyorsunuz. Halbuki, herseyin mantıklı bir açıklaması vardır diye bakar bilimsel dünya. Burada yolların ayrılması, kesişmesi, olabilir mi bu dedirten gerçeklerle yüzleşeceksiniz. Daha fazla detay da verebilirim, ancak, yazar sizi eşsiz bir girdaba hazırlıyorken, bana fazla laf düşmüyor. Zira, en önemli gerçeği gözümüzün önüne seriyor. Hepimiz bir şekilde birseylerin kuklasıyız.. Desinlere yaşayanların en iyi bildiği şey; kukla olmak.. Keyifli okumalar..
Kuklacı
KuklacıGünay Gafur · Avrupa Yakası Yayınları · 2011292 okunma
7/10 puan verdi
·
Beğendi
cinayet, polisiye, psikolojik gerilim tarzından hoşlanan birisi olarak, öncelikle şunu belirtmeden geçemeyeceğim, okuyan herkesin aynı fikir de olduğundan eminim. okuduğu okulların kitap üzerindeki faydası yadsınamaz. patolojik bulgular olsun, laborant yaklaşımı, kanla ilgili tespitleri çok güzel. ancak, sadece bu kitapta değil, ilk kitap olan cerrahta da gözümden kaçmadı, kahramanı Rizzoli'yi aşırı kompleksli göstermiş, yeriyor mu, övüyor mu belli değil, bir kadın kahraman seçip, onun üzerinden giriş, gelişme, sonuç kısımlarını yazıp, bu kadar da hor gören, zayıflığını bastırırken, daha da dibe vuran bir karakter gibi göstermesi hayal kırıklığı oluşturdu ben de. evet, meslek zor, ülke şartları ve kadın-erkek eşitliğinin lafta kalması güzel vurgulanmış, lakin, "vur, dedik, öldürdün" deyimi cuk diye oturuyor kitapta. psikolojik olarak ele alınca ise, seri katil Warren Hoyt kesinlikle çok güzel tahlil edilmiş, bir seri katilin hislerini bu denli duyumsayarak yazması ise ayrı bir başarı. kitapta kopukluklar var, Çırak ismi verilen Dominator katil ise hayalet misali kitapta, finali beni tatmin etmedi. bir kitap çırak için yazılacak, çırak ise beyhude bir tanımlama olarak kalacak. bir de gökyüzünden düşen kişi var ki, onunla ilgili detayı Türk dizileri gibi gözden kaçırmamak lazım, neden kestirilip, atıldı... ? neyse.. okunmaya değer, ama öyle aman aman da bir kitap değildi bana göre... iyi geceler... keyifli okumalar..
Çırak (Midi Boy)
Çırak (Midi Boy)Tess Gerritsen · Martı Yayınları · 20129,5bin okunma
Reklam
4/10 puan verdi
·
Beğendi
Açıkçası kitap kapağı ve dizaynı hoş ama tarzım olmadığı kesin.. Evet, aşk romanlarını severim, ancak tek düze ve eski Türk filmi tadında bir kitap. Yine de gece elime aldım, bıraktığım da ise saat sabahın 05:05'ini gösteriyordu ve ben 120 sayfaya yakın okuduğumu fark ettim. Çok akıcı gidiyor, kitapta ki konu klasik hikaye. Gerçek hayatta bunlar farklı şekilde de olsa var.. zengin erkek, hiç tanımadığı kasabalı bir kız ile 3 günde evlenir mi? Hayır sanmıyorum.. ancak hikayede bir vasiyet, zorunlu evlilik ve kabukların kırılması üçlemesi var ki, cidden Ömer karakterine ayrı bir nefret duydum.. Eski eşimin adı diye değil ama yine de Ömer'ler hep çekilmez ve .... dedim.. Yazarın 3. kitabı ve bana doğum günü hediyesi olarak geldi bu kitap. Kitabın olay örgüsü sıradan da olsa, teknik olarak 2 ayrı zaviyeden göstermesi sanırım hoşuma giden kısım oldu.. Ama yeni nesil Türk yazarların en büyük eksiğinin betimleme yapmak olduğuna bir kez daha şahit oldum.. Nerede Sait Faik, Memduh Şevket, Sabahattin Ali vb. harika betimlemeleri... Neyse, 18-25 yaş arası bir kitleye hitap eden eseri, çerezlik niyetine dinlendirici bulduğum için tavsiye edebilirim. Yalnız kitap da sırıtan bir de ansızın gelişen arzu kıvılcımları var ki, yersiz olunca tekdüzeliğin ötesine gidemiyor bu yüzden.. Yazar hanımın Julia Quinn, Judith McNaught okuru olduğuna ise hiç ama hiç şüphem yok.. zira buram buram ve ülke sınırları içerisinde bir yansıt(ama)ma (!) söz konusu.. Yine de okurken yer yer abartı ve yersiz desem de, okumayı sevdim kitabı 🤗🤗🤗
Kalbime Fısılda
Kalbime FısıldaDilek Taygun · Mortena Yayınları · 2016298 okunma
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Methedildiği kadar var, yadsınamaz bir cerrahi bilgi vardı, edebiyat ve tarihe uzanan iç yolculuklar, araştırma ve çalışma yapılmış bir eser olduğunu gösteriyordu. Keyifle okudum, hayal kırıklığına uğratmadığı için de mutluyum. Serinin devamını okumak için 2.ci kitabı edinmeye çalışıyorum. Ve bir okur ve kadın olarak, eleştirime geleceğim, okurken, kadının değerinin sadece ülkemde değil, dünyada mide bulandıran şekilde aşağılanma üzerine kurulu olduğunu görmek, epey üzdü. Acı ama gerçek. Lakin kitap boyunca, devamlı bunun üzerinden hırs ve eziklik duygusunu ele alması boğucu ve yapıcı bir yan da yok, devamlı dile getirilmesinde.. Bu da maalesef beni rahatsız eden tek yanıydı.. Bu detaya rağmen kesinlikle tavsiye edebilirim 🤗🤗🤗
Cerrah
CerrahTess Gerritsen · Doğan Kitap · 201813,8bin okunma
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Sıcağı sıcağına bitirdim ve taze taze bir yorum ile paylaşmak istediğim roman.. Öncelikle bunca senedir kitap okuyorum, böyle bir yazım tekniği ile ilk kez karşılaştım. Bu yazarın okuduğum 2.kitabı. ve hani polisiye, fantastik, bilim-kurgu diyerek sınıflandırma yapamadım. Zaten yazar da bunu istiyor ve ilerleyen sayfalarda dile getiriyor. Kitap 3 ana karakterden oluşuyor, Kerem, Racniş ve esas oğlan Murat.. Murat için ilk başta şu yorumu yapıyor insan; bu fantezi dünyasıyla cinayet mi çözebilir? Öyle ya erotizmin içine girmese de yazar, erkek kahramanı için kıyısından, köşesinden geçiyor. Aslında yazar erkeklere her kadının çanta da keklik olmadığını anlatıyor, mesaj güzel burada.. Ilk cinayetle birlikte olaya dahil oluyorsunuz merakla, anlamlandırmak istiyorsunuz bu nefret ve kin dolu ölümleri ama olay örgüsü bir anda diğer kahramanlara kayıyor ve siz dağılıyor kurgu diye düşünürken, aksine birbirine bağlanan bir oluşum içinde buluyorsunuz kendinizi.. Yazar bu roman için bilgi manasında da iyi hazırlanmış, ben isimler Türkçe olmasa cidden bir yabancı yazarı okuduğumu düşündüm çok yer de.. Ama sonu maalesef beklediğim gibi bitmiyordu.. Okuyanlar olursa, ne demek istediğimi anlayacaklardır 🤗🤗🤗
Oyun İçinde Oyun
Oyun İçinde OyunCenk Çalışır · Nemesis Kitap · 201253 okunma
9/10 puan verdi
·
Beğendi
2 ekim 2016 da bitirdiğim bir kitaptan bahsedeceğim. taze taze yorumlar yapan ben, bu defa çok geç bir zamana bıraktım bu yorumu. kitaplar, insanların dünyasını tanımak için bir anahtar olmasına karşın, insanlardan kaçmak için de büyük bir nimet. en sevdiğim yazarlardan birisinin eserini sizlere anlatacağım, Robert Galbraith mahlası ile yazılmış,
Guguk Kuşu
Guguk KuşuJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Pegasus Yayınları · 20141,239 okunma
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Psikolojik Gerilim
Kitap yorumu Insan psikolojisi, anksiyete, depresyon, sorgulamalar ve pes etmeme üzerine yazılmış, harika bir kitap. Bir insan nefes alıp, verirken bile bir hayat mücadelesi verdiğini fark edemiyor. Kitap psikolojik bir gerilim ve kendini ispatlama üzerine kurulu. Kendi iç sesini dinlerken olsun, dinlemekten kaçarken olsun şizofrenik mi acaba diye düşünmeden edemiyorsunuz. Acabalar sizi sürüklüyor, kim katil sorusundan ziyade, acaba bir ceset var mı ile daha müsemma oluyorsunuz kitap boyunca. Kendi ayakları üzerinde durmak isteyen ve mutlu bir çocukluk geçirmiş bir insanın da anksiyete, depresyon ve benzer ruhi hastalıklarla, zayıflıkları ile yüzleşiyorsunuz. Sonuna dek gerilim peşinizi bırakmıyor. Kesinlikle beklentimin çok üstünde bir eserdi. Tavsiye etmekten, mutluluk duyuyorum.
10 Numaralı Kamara
10 Numaralı KamaraRuth Ware · İthaki Yayınları · 2017457 okunma
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Soluksuz okudum
Bu kitap hakkında ne çok cümle yazasım var. Öncelikle bu kadar olay örgüsü içerisinde 6 ayrı hikayeyi ve duygu yoğunluğunu çok güzel aktarıyor. Anaokulunun ilk gününde kaybolan 6 çocuk ve hikayesi olmayan 1 cocuk var. Kayıp hayatlar, kaybolan anılar, sonu gelmez sorular.. İnsanoğlu unutmaya meyillidir, zihninin bir köşesinde sakladığı ama hatırlamadığını sandığı binlerce anı vardır. Lucas, Scarlett, Adam, Kristen, Sarah ve onların bile hatırlamadığı Max ve Max'i ruhunda duyumsayan Avary. Hikayeler sizi öyle bir gerilimle içine çekiyor ki, ne oluyor, ne bitiyor, Neden sorularının içinde kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Soluk soluğa bir çırpıda okuyorsunuz. Elime aldım ve 1 günde 443 sayfayı üzülerek bitirdim. Evet, daha farklı bitebilirdi ama böyle bitti diyeceğiniz bir kitap. Yazarı ilk kez okudum ve çevirilerini sabırsızlıkla bekleyeceğim. Keyifli okumalar
Saklı Kalan
Saklı KalanTara Altebrando · Altın Kitaplar · 201842 okunma
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kahin
Uzun zaman sonra kendimi böylesine kaptırdığım, hem bitirmek istediğim, hem de hiç bitmesini istemediğim bir kitapla karşılaştım. Bu kitapla tanışmam da, hasta yatağımda kitap sitelerinde gezerken olmuştu. Beğendiğiniz kitaplara göre bunları da inceleyebilirsiniz, önerisine bakarak, yönlendirmeyle incelemiş ve aylar evvelinden sipariş etmiştim.
Kahin
KahinGünay Gafur · Fantastik Kitap · 2015216 okunma