nur

Mutlu ya da tasasızken, aynanın karşısında birisi olurdun. Üzgünken ise birisi olmaktan çıkardın: Yüz çizgilerin silinirdi, alışkanlıktan "ben" dediğin şeyi tanırdın ama sana bir başkasının baktığını görürdün orada. Bakışların yüzünün içinden o havadan yapılmışçasına geçip giderdi: Karşındaki gözlerse dipsizdi.
Reklam
Geçmiş albeni kazanır, gelecek seni kendine çeker, ama şimdi üstüne çökerdi.
Doğrusunu söylemek gerekirse, benim gibi seni yaşatanlar, sorgulayanlar aracılığıyla hâlâ konuşuyorsun. Biz senin yanıtlarını duyuyoruz, onlardaki bilgeliğe hayran kalıyoruz. Ama olaylar öğütlerini haksız çıkardığında da, onları yanlış yorumladığımız için kendimizi suçluyoruz. Doğrular senin, yanlışlar bizim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Akmayan gözyaşları kalpte birikirler, zamanla kabuk tutarlar ve kirecin çamaşır makinesini tıkaması gibi kalbi tıkayıp felç ederler.
...bir dala takılı kalıyorsun, ama artık düşmen an meselesi oluyor. Yakınlardaki yapraklar birbiri ardına düşüyor, sen onların düşüşünü seyrediyorsun, rüzgar çıkacak korkusu içinde yaşıyorsun.
Reklam
Reklam