Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Can

Avcının tuzağına düşünce tarla kuşu İşte o anda daha da tatlı öterdi sanki Dökülen melodiler uçup gider de Avcının tuzağı kalırdı öylece yerde Alacakaranlıkta avcı avını alıp gitti. Tarlakuşunun özgürlüğü bitti Kuşlar da insanlar da bir gün ölür Ama şarkılar sonsuza dek yaşayabilir.
Reklam
Gerçek şu ki, onun seni gerçekten sevdiğine inansan, neredeyse affedebilirdin de.
Sayfa 100
Kişi istediğini yapabilir, ama ne isteyeceğini isteyemez.
Sayfa 18

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her şeye yeniden başlayabilir miydi? Daha gençken bile yeterince zor olmuştu bunu yapmak. Ve aradan çok zaman geçmişti.
Sayfa 7
“İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur, ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmaz.” - Maya Angelou -
Reklam
Kazım Koyuncu'nun dediği gibi "Biz de öldük ama her şeye rağmen yeryüzünde şarkılar söyledik..."
Tertemiz bir duvarda bir anda beliriveren kara bir leke, rastlayan her gözü rahatsız eder. Görmek istesen de istemesen de. Bu dünya da kapkara lekelerle dolu. Kötülüğü yapan da insandan başkası değil. Siyahla beyaz iç içe geçmiş, kimin ne olduğunu iyi tanımadıkça anlayamıyorsun. Koskoca yeryüzünü kaplayan bunca ülkenin, şehirlerin, sokakların, evlerin, dört duvarların artlarında kim bilir ki ne kötülükler dönüyor, akla hayale gelmeyecek tür ne pislikler yaşanıyor... Mesela şöyle güneşli, güzel bir günde, eğlenen bir kalabalıktaki insanlara baksan sanırsın ki hepsi masum birer melek. İçlerinden kimse tek bir kötülük yapmamış sanki. Katiller, caniler, tecavüzcüler, insan tüccarları, işkenceciler,manyaklar, psikopatlar o kalabalıktalar oysa ki.
Ya sen vardın bir zamanlar, ya ben hep kendimi kandırdım.
"Her şeyin fazlası zehirdir insana". Öyleymiş. Malın, sabrın, insanın, aşkın da...
İstemediğim her şeye "Hayır" demeyi öğrendiğimde, bir şeyler çoktan kayıp gitmişti ellerimden.
Reklam
Yaşam kaotiktir. Koşullar belirlenebilirse de sonuç kestirilemez. Gemiyi ablukaya alan fırtına onu alabora ettiği gibi, hedeflediği geminin sahile daha kısa sürede varmasını da sağlayabilir.
İmgeler bizi o kadar çok içine çeker ki artık neyin imge neyin gerçek bilemez hâle geliriz, bunun bir önemi de kalmaz. Çünkü artık sanal dünyadan çıkıp geri dönebileceğimiz "gerçek dünya" diye bir şey kalmamıştır.
Genelde bir imparatora veya yüce iktidarı her kim simgeliyorsa ona uygun görülen unvan hâlâ Romalıların kendi imparatorları için benimsemiş olduğu Caesar'dır. Yerel dillerde bile bu miras, ilk önce Alman halkları arasında Kayser'i, ardından Slavlar, Ruslar, Sırplar ve Bulgarlar arasında da Çar'ı ortaya çıkarmıştır. Benzer şekilde, Yunanlılarla Romalılar, kötü kralları anlatmak için kullanılan tiran terimini de miras bırakmıştır. Simgesel siyasi gelenek sürmektedir.
Avrupalılar kendilerini uğruna savaşmaya ve hatta ölmeye hazır oldukları özgürlüğe adamıştır. En gözde siyasi rejimleri demokrasidir. Asyalılarsa refah ve huzur karşılığında kul olmayı kabul etmeye razıdır.
"Rejimimiz süngüler ve kan üzerinde yükselir, ikiyüzlü seçimler üzerinde değil" - Franco
374 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.