1923 sonbaharının başlangıcı. Galata… Gemi… Yağmur… İnsanlar…
Gözyaşları… Mendiller… Dağlanmış yürekler… Göçün ve sürgünlüğün hükmü geçmekte. Yerüstü ve yeraltı şeytanları kin
kusuyorlar. Hareketlerine karşı olan güçlerin ve kişilerin izini sürüyorlar. Ülkenin dört bir yanında idam sehpaları kurulmuş. İnsanlar yakalanıp öldürülüyor. Kurtulanlar kaçıyor.
“Xanî’nin yaşamı gibi ölüm tarihi de belirsizdir. Bazı yazar ve araştırmacılar onun 1706 yılında vefat etmiş olduğunu bildiriyorlar.
O görüşün kaynağı ise Kürt yazarı Aladdin Seccadî’nin, Mêjuy Edebî Kurdî (Kürt Edebiyat Tarihi) adlı kitabında bir Kürt hocasından
aktardığı bir bilgidir. Alaaddîn Seccadî’nin yazdığına göre o hoca, medrese öğrenimi zamanında, Samedaniyye adlı bir elyazması kitap görmüş; kitabın üzerinde Arapça, tare Xanî ila Rabbihi (Xanî rabbine doğru uçtu)” sözü yazılıymış. Eskiden kullanılan ve Ebcet Hesabı denilen bir hesaba göre, o sözdeki harfler Hicri 1118 tarihini gösterir ve o tarih de Miladi tarihe göre 1706–1707 eder.”
Klasik Kürt edebiyatının günümüzde en çok bilinen yazarlarından biri de Ehmedê Xanî’dir. Büyük aşk öyküsü Mem û Zîn’i kaleme alan
Ehmedê Xanî, bu eserini Memê Alan adlı sözlü halk destanından esinlenerek yazmıştır. Memê Alan’ı yeniden yorumlayan Ehmedê Xanî’nin Mem û Zîn’e yüklediği en büyük anlam, ona kattığı bakış açısıdır. Mem û Zîn’i klasik bir aşk öyküsü olmaktan çıkarıp dönemin sosyal,
toplumsal olgularını da irdeleyen bir esere
dönüştüren Ehmedê Xanî, eğitime, bilime ve halklar arasındaki kardeşlik ve birliğe verdiği öneme de bu destanında yer verir. Xanî eserinde, İran ve Osmanlı devletleri arasında coğrafyaları bölünmüş Kürtlerin yaşadığı dramları da işler.
Klasik Kürt edebiyatının önde gelen şairlerinden olan Feqiyê Teyran, Hakkâri’ye bağlı Mûks (günümüzde Van’a bağlı Bahçesaray) kasabasında doğmuştur. Asıl adı Mihemed’dir. Şiirlerinin bazılarında Feqiyê Teyran adının yanı sıra ‘Mîr Mihê, Feqê Têra, Feqê Hêşetê, Feqiyê Gerok, Meksî’ ve ‘Xoce’ adlarını da kullanır.
Feqiyê Teyran adının kuşlarla olan yakınlığından, hatta kuşlarla konuştuğundan dolayı kendisine verildiğine inanılır. “Kuşların öğrencisi” anlamına gelen Feqiyê Teyran mahlasındaki kuşlara
karşılık gelen “Teyran” sözcüğü de, onun bu özelliğini ifade eder.
Kendisinden sonra gelen edebiyatçıların birçoğunun üzerinde ciddi etkiler bırakan, klasik Kürt edebiyatının yeri sarsılmaz ekollerinden
biri olan Melayê Cizîrî, Cizre ilçesinde doğmuştur. Doğum ve ölüm tarihi ile ilgili farklı görüşler vardır.