Az sözle çok şey anlatmak dedikleri bu kitap olsa gerek. Toplum normlarını eleştirirken varoluş felsefesini sorgulatan, aynı zamanda dini-felsefik düşüncelerden bahseden ve sık sık okuyanı düşündüren bir kitap.
Hayata karşı kayıtsız, hayata 'yabancı' bir adamın hayatın içinden ve toplumdan uzak hikayesine olabilecek en sert ve aynı zamanda en hafif şekilde dokunan Albert Camus'un en muhteşem eserlerinden biri.
Yabancının ölümlere kayıtsız kalması toplum tarafından ayıplanıyor ancak ne bu ayıplamalar ne de bu ölümler yabancıyı rahatsız ediyor. Toplum kayıtsızlığı ya da başka bir açıdan vurdumduymazlığı ayıplayarak belki de suçsuz sayılabilecek bir adamı idam ediyor. Belki öykü kısaca böyle özetlenebilir lakin hem anlatım tarzı hem de işlediği konular insanın içine dokunur cinsten. Okuma listenize ekleyin derim...