Kitap monolog olarak yazılmış. Tanımadığı kişiyle fasulye ayıklamaya başladığında kahramanımız hayatındaki anıları da ayıklamaya başlıyor. Savaş görmüş, ailesini kaybetmiş, konuşmayı unutmuş, çalışmaya başlamış, saksafon çalmış, bir şapka peşine düşmüş. Ama ne olursa olsun kendini dinlemiş, etrafı dinlemiş. Kitabı okurken içiniz acıyor. Savaşa bir kez daha lanet ediyorsunuz. Kesinlikle okunulması gereken bir kitap.