"Padişah hazretlerini tanımıyorsun da ondan azizim.
Kendisi iyi bir piyes yazarıdır aslında. Sarayda gidişat manasında kötü giden bir mevzu gördüğünde önce sorumlusunu tespit eder. Ardından da onu yanına çağırtıp, bağırıp çağıracağına ya da saraydan kovacağına, iki perdelik bir tiyatro oyunu yazar o görevliyi hicveden. Sonrasında da saraydaki tiyatro topluluklarından birine oyunu sahnelettirir ve tüm saray çalışanlarına izlettirir. Daha ilk sahnede padişah hazretlerinin piyesi kim için yazdığı ortaya çıkar. Böylece mesaj tam adresine gider. Hem de sadece sanat vasıtasıyla," dedi Osman Hamdi.
"Gurur ve kibir farklı şeyler, ama sık sık aynı anlamda kullanılıyorlar. İnsan kibirli olmadan gururlu olabilir. Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, kibir ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek istediğimize."