“Sevildiğimizi nasıl anlayabiliriz?”sorusuna Erich Fromm’un gerçek sevgi kriterleri ile yanıt bulabiliriz.
1)İlgi: Seven insan ilgi gösterir.
2)Sorumluluk: Seven insan sorumluluk alır.
3)Bilgi: Seven insan merak eder, bilmek ister.
4)Saygı: Seven insan kişiliğinize saygı duyar.
Gerçekten sevilirseniz şüpheye düşmezsiniz. Sevgi; endişeyi, merakı, özlemeyi barındırır içinde. Gerçekten sevildiğinizde, ne kalbinizde boşluk hissedersiniz ne de sırtınızı yaslarken düşeceğim korkusu. Birinin gönlüne hoş gelmekle, birinin gönlünde yer etmek aynı şeyler değil.
Kimde aşk endişesi yoksa, o kanatsız kalmış bir kuş gibidir, vah ona!
Sevgilimin nuru önümde, arkamda olmazsa nasıl önü, arkayı ayırt edebilirim ben?
*Mesnevi
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.
*Behçet Necatigil
Daha dokunmadan kurudu irem
Çöllere bir türlü yağamıyorum
Yeni bir koşunun başlangıcında
Biraz deprem sonrası
Biraz şehir hülyası
Bir kalp yangınından geriye kalan
Siyah gözlerine beni de götür
Artık bu yerlere sığamıyorum
~ Nurullah Genç
Sense düşülmesi imkansız bir cemre
Bahar kadar taze
Kapılarımı zorladın durdun günlerce/gecelerce
Kaçtım senden, direndim
Solmuş bir hayale mi aşığım yoksa sana mı bilemedim
Gönül çalamazsan aşkın sazını,
Ne perdeye dokun, ne teli incit.
Eğer çekemezsen gülün nazını,
Ne dikene dokun, ne gülü incit.
Bülbülü dinle ki gelesin cuşa,
Karganın namesi gider mi hoşa,
Meyvesiz ağacı sallama boşa,
Ne yaprağını dök, ne dalı incit.
Bekle dost kapısını sadık kul isen,
Gönüller tamir et ehl-i dil isen,
Sevda sahrasında Mecnun değilsen,
Ne Leyla'yı çağır, ne çölü incit.
Gel haktan ayrılma Hakk'ı seversen,
Nefsini ıslah et er oğlu ersen,
Hüdai incinir inciten dersen,
Ne kimseden incin, ne eli incit.
*Aşık Hüdai
Mehlika Sultan Şiiri
Bu emel gurbetinin yoktur ucu
Daima yollar uzar, kalp üzülür
Ömrü oldukça yürür her yolcu
Varmadan menzile bir yerde ölür
•Yahya Kemal