Uzaktan belli belirsiz başını sallardı, belli belirsiz karşılık verirdim ben de, o kadar. Başkaca bir bağımız kalmamıştı. Bizi yan yana tutan her şey eriyip gitmişti.
“Aşk sizce ne demek? Nasıl tanımlarsınız bu benzersiz duyguyu?”
“Ayaklarımızın altında bir zemin yok artık. Bir çatımız da. Gelecek yok. Geçmişin izleriyse çoktan silinmeye başladı. Aşk, bize bu sonsuz boşlukta ev olacak tek şey.”
Bildiğimiz en iyi yol, eve giden yoldu. Patlamada sağa sola saçılan parçaları evde yeniden yan yana getirecek, bu sınavı geçmişe fanatik bir sadakatle tutunacak verecektik.
Öyle olacağını hissediyorduk. Sadece hissetmek o an için ikimize de yetiyordu.