Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

someone

someone
@melthebooklover
7 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
152 syf.
·
Puan vermedi
Bir Noel Şarkısı |
Dickens'a, İki Şehrin Hikâyesi'ni okuduğumda büyük bir hayranlık duymuş ve yazarın üslubunu oldukça sevmiştim. Bu kitabını da bir süre önce görüp çok merak ettim. Doğrusunu söylemek gerekirse en çok ismi çekti beni kendine, sıcacık bir şey okuyacağımı hissettirmişti ismi ve öyle de oldu. Ancak yer yer birazcık ürkütücü olabildiğini de söylemeliyim. Farklı bir basımı bekledim uzun süre ancak yeni baskısı bir türlü çıkmayınca Bilgi'den aldım ve anlaşılması güç olduğunu düşündüğüm 1-2 cümle dışında çeviri bence gayet iyiydi. Bu arada kitap çocuk kitabı olarak geçiyor ama ben yetişkinlerin de keyif alarak okuyabileceklerine ve herkesin kendisinden bir parça bulacağına inanıyorum içinde. Olay örgüsü çok basit görünse de insanı okurken gülümseten, okuduğunuza pişman olmayacağınız keyifli bir sona sahip keyifli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Zaten içindeki resimler ve çocuklara uygun daha büyük puntolu basımıyla birkaç saatte okur bitirirsiniz, şimdiden keyifli okumalar :')
Bir Noel Şarkısı
Bir Noel ŞarkısıCharles Dickens · Bilgi Yayınevi · 20207,3bin okunma
Reklam
131 syf.
·
Puan vermedi
On Üç Günün Mektupları
Cemal Süreya'nın, Zuhal Tekkanat ile evli olduğu dönemde Tekkanat'ın ameliyat için bir süreliğine hastanede bulunduğu dönem ona yazdığı mektuplar On Üç Günün Mektupları. Cemal Süreya'nın Zuhal Hanım'ı ne kadar sevdiğine ve önemsediğine birinci ağızdan şahit oluyoruz mektupları okurken. Oldukça sürükleyici, okurken edebi haz duyacağınız cinsten mektuplar bunlar. Ancak kitap sadece bu mektuplardan oluşmuyor. Cemal Süreya'nın 67-78 arasında Zuhal Tekkanat'a yazdığı bazı başka mektuplar da var kitabın devamında. Bu mektupların bana okurken diğerleri kadar keyif vermediğini söyleyebilirim. Daha günlük olayların, daha az çabayla aktarıldığı ve bende sürekli aynı şeylerden bahsediyormuş hissiyatı uyandıran mektuplardı bunlar. Ama yine de hem yer yer dönemin olaylarından hem de sevdiğim başka edebi kişiliklerden kısa kısa bahsettiği için okumaya devam ettim. Zaten oldukça hızlı okunuyor. Mektup ve günlük okumak -hatta anıyı da ekleyebilirim- nedense bana ayrı bir keyif veriyor. Belki de o dönem Süreya-Tekkanat çiftinin yakın arkadaşlarının bile bilmediği bazı detayları, yıllar sonra biz yabancıların okuyor olması, sevdiğimiz edebi kişikiklerin özel hayatlarına dahil olmanın tadı başka gerçekten. Mektup okumayı sevenlerin sıkılmadan ve özellikle ilk bölümdeki mektupları severek okuyacaklarını düşünmekteyim :')
On Üç Günün Mektupları
On Üç Günün MektuplarıCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 20174,610 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
Ölüm Korkusunu Yenmek
Okuduğum bir Yalom kitabından pişman olduğum hiç olmadı. Psikoloji alanında çalışmayanlar için bile tüm kitaplarının akıp gideceğine -en azından okuduklarım arasından- teminat verebilirim. Sıkmadan, terapi öyküleriyle harmanlayarak vermek istediğini çok iyi verdiğini düşünürüm hep. Ölüm Korkusunu Yenmek de benim için öyle oldu. Öncelikle şunu söylemeliyim ismi sizi yanıltmasın, ölüme duyduğunuz korkuyu nasıl giderebileceğinize yönelik bir içeriği yok. İlk kısım Yalom'un çok yakın arkadaşı Bob Berger ile aralarında geçen diyalogdan oluşuyor. Berger, Nazi zulmünden kendi çabasıyla sağ çıkmış ve yine tamamen kendi çabasıyla tıp okumuş çok başarılı bir cerrah. Onca yıllık dostluklarına rağmen ancak 50 sene sonra arkadaşına başına gelenleri anlatıyor ve siz de yer yer nefesiniz daralarak okuyorsunuz. İkinci kısımda ise Yalom ile yapılan bir röportaja yer verilmiş. Kimisi için ilk kısım kadar ilgi çekici ve sürükleyici olmayabilir ama ben keyif alarak okudum. Yalom'un psikoterapiye ve kendi terapi anlayışına yönelik anlattıklarını okumak hoşuma gitti. Kitabı okumak en fazla bir buçuk saatinizi alır. 97 sayfa ama her sayfanın yarısı kadar yazı var, kağıt israfı gibi görünse de sayfa düzeni hoşuma gitmedi değil. Çabucak okur okuduğunuza da pişman olmazsınız diye düşünüyorum.
Ölüm Korkusunu Yenmek
Ölüm Korkusunu YenmekIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20171,957 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
464 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İki Şehrin Hikayesi
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü..." cümlesiyle vurucu bir giriş yapıp işlediği inanılmaz olay örgüsüyle sizi alıp başka diyarlara götüren muhteşem Dickens eseri. Öncelikle 20-30 sayfa kadar odaklanmakta çok zorlandığımı itiraf etmeliyim ama birkaç kişinin daha bunu yaşayıp sonrasının güzel aktığını yazmaları üzerine kendimde devam etme gücünü buldum ve iyi ki bulmuşum. Sonraları güzel bir akıcılık kazansa da belki de tefrika edildiğinden başlangıçta "bu kim, ne oldu, noluyor yahu?!" gibi birtakım soru işaretleri oluşabilir kafanızda ama merak etmeyin taşlar yerine oturuyor, hem de "Hıııı anladım." farkındalığı eşliğinde. İhtilalin iç yüzünü ve belki yola haklı gerekçelerle ama yanlış yöntemlerle çıkan o insanların nasıl vahşilere dönüştüğünü hiç de tarafsız durma ihtiyacı hissetmeden çok güzel aktardığını ve olay örgüsünü çok güzel kurduğunu düşünüyorum yazarın. Sanıyorum ki Dickens'tan okuduğum ilk eserdi ama son olmayacağı kesin. Hedefimiz Büyük Umutlar, ileri dostlarım! Dipnot: Lucie'nin kızının adı da Lucie olmak zorunda mıydı acep diye düşündüm sürekli, yoruyor da
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,7bin okunma
616 syf.
·
Puan vermedi
Germinal
Çok çok etkileyici, benzer isimleri yavaş yavaş ayırt edebildiğinizde de oldukça akıcı bir hal alan -bana göre- bir başyapıt. Zola'nın natüralizmini her sayfada hissedebiliyorsunuz, içinize işliyor yazılanlar ve bir süre sonra ailenin bir parçası haline geliyorsunuz. Onların sıkıntısı sizin de sıkıntınız haline geliyor. Mutlu olduklarında siz de mutlu oluyorsunuz ve kitabın sonunda... Hiçbir şey yazmayacağım sonuna dair, okuyanlar tamamlar cümlemin sonunu. Ve bir de şunu söylemek istiyorum. Aynı duyguları Gazap Üzümleri'ni okurken de hissetmiştim ve onu da çok çok sevmiştim. Zaten konu bakımından oldukça benzerlik gösteriyorlar. İki dev yazardan iki dev eserler benim gözümde. Okumayan herkese her ikisini de tavsiye ederim, kesinlikle pişman olmazsınız.
Germinal
GerminalEmile Zola · Can Yayınları · 201710,8bin okunma
Reklam
94 syf.
5/10 puan verdi
Benim Hüzünlü Orospularım
Yazarı okumaya yeni başlayacak olanlara bu kitapla başlamamalarını öneririm, önyargı oluşturup asıl güzel olan eserlerden mahrum kalabilirler^^ Yazarın okuduğum diğer eserlerinde bana farklı gelen ve garip bir şekilde sevdiğim bir dili vardı ancak bu eserde o dil kendini çok hissettirmedi bana. Kitap ne çok akıcı ne de çok durağan ama kısa olmasının verdiği motivasyonla okunuyor. *buradan sonrası spoiler içerir Kitapta sevdiğim ve sevmediğim, aklıma yatan ve anlamlandıramadığım yerler oldu. O yüzden de aslında bu uzun öyküyü sevip sevmediğime tam olarak karar veremedim. 90 yaşında bir adamla 14 yaşında bir çocuk (evet yaşadıkları eminim ki onu olgunlaştırmıştır ama yaş itibari ile bir çocuk) birbirlerine aşık olabilir mi? Hem de hiç iletişim kurmadan. Yoksa adamın aşık olduğu kızın kendisi değil de varlığı/hayali midir? 90 yaşında bir adamın 14 yaşında bir çocuğa duyduğu aşk sapkınca değil midir? O yaşta bir adam nasıl bu kadar dinç olabilir? Kız neden sürekli uyuyor? gibi aklımda bir sürü soru işareti oluştu. Açıkçası bahsi geçen aşk her ne kadar adam kızla hikâye boyunca birlikte olmadıysa da okuduğum süre boyunca hep aklıma takıldı, rahatsız etti. Kitaba dair sevdiğim şeylerden bahsedecek olursam başkahramanımızın yaşlılığa bakış açısı, yaşlılıkla ilgili düşünceleri oldukça keyifli ve her gün biraz daha yaşlanan hepimizi, ölümün bilinmezliği karşısında korkuya karşı koyamayanları rahatlatabilecek cinstendi diyebilirim. Uzun lafın kısası okusanız bir şey kaybetmezsiniz ama kazanır mısınız onu bilmiyorum. Yazarın çok daha güzel eserleri ve okunacak bunca kitap varken listenizin başlarına koymayın derim ben.
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202020,8bin okunma