ey Kudüs, ey şehrim
ey Kudüs, ey sevgilim
yarın, yarın çiçek açacak limon
sevinecek yeşil sümbüller ve zeytin
gözler gülecek
geri dönecek göçmen güvercinler
tertemiz yuvasına
ve geri dönecek çocuklar oynamaya
buluşacak babalarla oğullar
ey memleketim
ey barış ve bereket şehri
| nizar kabbani
Güzelim Memleketim
Taşı, toprağı, tozu bedenimin her zerresine işlemiş memleketimin ruhu damarlarımda dolaşır, kokusu burnumda tüter.
Canlılarının yerde yürüyüşüne, gökte uçuşuna, dolambaçlı yollarında insanlarının kararlı duruşuna hayranım.
Gecenin zifiri karanlığında adımlarının ritminden tanırım komşumu. Buraların ruhunu, nefesini eski türkülerde bulurum.
Anılar dilimin derinliklerine saplanan şarkı sözlerinde çarpışıyor, sözleriyle ağlıyor ve gülüyorum. Kalbimin atar damarı benimle birlikte atarken ruhum can buluyor.
Kıvrım kıvrım yolları, bal tatlısı dilleri, yeşeren manzaraları, tabiatının geçişkenliği beni cezbederken.
Karanlıkta bile tanıdıklarımın ayak sesiyle içimde bağlar kuruyor, asırlık melodilere hayat veren neşeyi eşit ölçüde içimde geliştiriyorum.
Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştığımdan beri üşüyorum, sevgili memleketim!
Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
sen ülkemin yaz geceleri gibisin
saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
beni unutma
ah! saklı gülüm
sen hem zor hem güzelsin
şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
sen memleketim kadar güzelsin
ve güzel kal
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran / 3 Haziran +25
Beni unutma
Ah! saklı gülüm
Sen hem zor hem güzelsin
Şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
Sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
Sen memleketim kadar güzelsin