Bu romanda karşılıksız ve çıkarsız bir aşkın en saf hali ile tanışıyoruz. Sessiz sedasız açan minik bir çiçek gibi toprağı delen tek taraflı aşkın, bir evin kapısının ardında zamanla nasıl kendi kendini sulayarak büyüdüğüne ve güçlendiğine şahit oluyoruz. Yıllarca kendi kendine yeten, köklerini derinlere salarak güçlenen, hatta meyve bile veren bu aşkın nasıl usulca ve yine herkesten habersiz çürüdüğüne tanık olarak kendimizi hüzünlü bir aşkın içinde buluyoruz.