.... matem dolu bir ağıta benzer bu sesi ancak ölümle pençeleşen birisi çıkartıyor olabilirdi. Ya da daha doğrusu, ölümün dahi ödül olabileceği birisi.
"Herkesin -büyücü ya da kral, şair ya da bahçıvan, terzi ya da demirci fark etmez herkesin- hayatının değeri, ne kadar uzun yaşadığıyla değil yaptıklarının değeri ve hayallerinin gücüyle ölçülür."
"Kendi kendini iyileştirebilirsin. Halâ bunu anlayamadın mı?"
"Hayır anne. Bu çok ciddi."
Sevgiyle gülümsedi "Ama sen bir şifacısın oğlum. Evet, sen bir şifacısın ve hep şifacı olacaksın. Dikkat çeken yetenekleri olan bir şifacı."