"Başkalarının yaşamı dediğimiz, dostların ya da sevgilinin yaşamı da zaten benim yaşamımın sahnesinde beliren bir şeydir; herkes kendi yaşamının, o yüzden de o yaşamın varlığını gerektirir.Ötekinin yaşamı, isterse o bizim en yakınımız ve mahremimiz olsun, benim için salt gösteridir, tıpkı bir ağaç, bir kaya ya da geçip giden bir bulut gibi.Gözüm görür onu, ama ben o değilimdir, yani yaşamam onu."
Sayfa 52 - Metis Yayınları