Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
İlk görüşte aşk benimkisi…
Biliyor musun? Ben hiç aşık olmadım senden önce. Sen benim için aşkın tanımı, sevdanın ispatı oldun. Senden önce senin o heybetli, yıkılmaz, sarsılmaz duvarların karşıladı beni. Sonuna kadar açılmış kapıların beni sana çekiyordu. Bir an önce sana kavuşmaktı hayalim. Hızlandım ben de koştum sana. Yollarında yürüdüm senin. O tarih kokan
Reklam
Tilki av için dolaşırken bir keklik gördü. Planını yaptı ve karşına geçip hayran hayran onu seyre koyuldu. Onun bu halini gören keklil merakla sordu "Hay can dostu, ne gördün de böyle hayran bakarsın?" Tilki işini yoluna koyduğunu düşünüyordu: "Ey güzeller sultani, senin şu şehla gözlerine yandım ve yaman bakışlarına kandım. Allah güzelliğini bağışlasın; acaba gözlerini yumunca da bu kadar güzel misin?" Keklik tava gelip gözlerini yumunca tilki sıçrayıp kekliği kavradi. Keklik neye uğradığını anlamıştı. Sabır içinde bir kurtuluş çaresi düşünmeye başladı ve tilkiyi öven sözlere girişti: "Ey bilgili avcı, ey sihirli oyuncu! Yüzlerce aferin, binlerce övgü sana. Bravo doğrusu, şahlar yiyeceği, padişahlar lokması bir av avladın. Şanın yüce olsun, aklın ve dirayetin sayesinde Allah beni sana kismet etti. Asla şikâyetçi değilim ki sencileyin şanlı bir avcıya av oldum. Lakin sen de sultanlara yaraşır iş becerdin, gayrı bu nimet şükürsüz olmaz. Evvela nimete şükretmek, sonra afiyetle yemek lazımdır, değil mi?" Tilki mest ve mutlu; "Evet, doğru olanı budur!" deyip şükür duası niyetine bir an dalgınlıkla ellerini ve ağzını açtı. Keklik durur mu, ka- natlanıp bir ağaca tünedi. Tilkinin keyfi kaçtı ki kaçtı. Hayıflanmaya başladı: "Lanet olsun nimeti yemeden şükrünü edene!" Keklik de ardınca söylendi: *Lanet olsun uykusu gelmeden gözünü yumana!"
Mem nelere gark olmadı Zin'in ateşi için Ferhat dağlar delmedi mi Şirin'in düşü için Kusur ise her saniye her yerde seni anmak Mecnun az mı yemin etti Leyla'nın başı için Sesi yorgun gözlerinden uykusuzluk seçilir Görkeminin zerresinden Ağrı Dağı küçülür Gecelerin kollarında leblerinin bal suyu Aydan dökülürcesine kana kana içilir
YOLUN SONU
Yol uzun olunca, birkaç arabaya binip inmekle uğraşmadan tek seferde gidelim dedik. Nereye diye sormayın, köye yahu köye! Anlatmıştım ya: Sabahın, uyanışın, kuşların sesi; börtü böcek, çiçeklenmiş ağaçlar: bahar. Hah! Bu sebeplerle beklemeye koyulduk işte durakta. Bir baba ve tahminen on yaşlarında olan kızı da bankta oturmuş hemen yanıbaşımızda
Kendi kalemimden
Gelin bugün size bir hikaye anlatayım. Hiç hayal kurmayan ve Allah'tan her zaman hayırlısını isteyen bir kız ve onun günün birinde ilk ve tek istediği tek hayali olan bir çocuğun hikayesi bu. İnsanın birini sevmesi ne demek bilir misiniz? Öyle vakit öldürmek ya da gönül eğlendirmekten bahsetmiyorum. Gerçekten insanın yüreği ile sevmesi ne demek
Reklam
Bir Alzheimer’ın Not Defteri
2021 Şubat Ayı Öykü Etkinliği | #104029280 Unutmanın mutluluk getirebileceğinden de bahsetmiş miydim? Tam olarak hatırlayamasam da, sanırım bahsetmedim. Tuhaf bir düşünce gibi gelebilir. Çünkü, unutkanlık pek sevilmez aslında. Fakat unutmak, bazen bana olağanüstü bir güce sahipmişim hissini veriyor. Hani süper
Nefsin Varlık Hikmeti, Osman Nuri Topbaş (Uzun Ama Sabırla Okuyalım)
Bir zaferin şerefi, ona ulaşmak için katlanılan güçlükler ve bediî heyecanlar neticesindedir. Adem’in, bilinen zelleyi -yani gayr-i iradi hatayı- irtikab etmesi, onun Cennetten Dünya’ya gönderilmesine sebep olmuştur. Bu yeni mekânda neslinin çoğalıp bir imtihana tabi tutularak, bir kısmının ancak hak kazanma neticesinde tekrar Cennete
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.