Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Görmüyor musun ki gözlerim sevinçle, bu sevincin coşkusuyla parıl parıl parıldamaktadır. Sakın bunun sebebini başka bir şeye dayandırma. Gözlerimin ışığının bu kadar parlak olmasının sebebi, senin yüzünün parlaklığının bana yansımasıdır. Hiç aynayı eline alıp da kendi güzelliğini seyrettin mi? Özellikle de gözlerinin güzelliğine dikkat ettin mi? Senin insanı mest eden gözlerin gibi gözleri, cihanın gözleri görmemiştir. Kendi gözlerin sende olan güzelliği görmekten acizse, sana ben haber vereyim. Senin gibi baştan ayağa lâtif, güzel bir nazeninin varlığını hiçbir yerde görmemişler. Çünkü Allah böylesini bir daha yaratmadı. Biz seni seyrettiğimizde neler hissediyoruz, sormuyor musun? Biz senin kaşların ve gözlerin karşısında tir tir titremekteyiz. Çünkü senin bakışların, kaşların âşıkların canına kastetmiştir. Sen bizim ah edişlerimizden, ağlayarak yalvarmalarımızdan zevk alıyorsun. Cayır cayır yanan göğsümüzün dumanı her an başımızı bürümektedir. Ancak bundan çıkacak misk kokuları için bir ud ağacı gibi yansak da olur. Senin aşkının derdiyle hasta oldum. Döşeklere yattım. İşte, hayatımdan da ümit kalmadı. Eğer, tatlı canımın dudaklarıma kadar gelmiş olduğu şu anda, sen de dudaklarını dudaklarımın üzerine koyarsan ebedi hayatı bulurum. Yoksa böyle kıvrana kıvrana can verir giderim.
Kendimi daha fazla rezil etmeden önce durmalı mıydım? Endişemi anlamış olmalı ki bana doğru uzanıp, "Merak etme. Yavaş hareket ederiz," diye kulağıma fısıldadı. Bu sözleri bana inanılmaz iyi geliyordu. Bütün sıcaklığıyla ve davetkârlığıyla bizi karşılayan bu arzular denizine birlikte dalmamız ve başladığımız bu işi bitirmemiz için bana
YABANCI YAYINEVİ
Reklam
Kendimi daha fazla rezil etmeden önce durmalı mıydım? Endişemi anlamış olmalı ki bana doğru uzanıp, "Merak etme. Yavaş hareket ederiz," diye kulağıma fısıldadı. Bu sözleri bana inanılmaz iyi geliyordu. Bütün sıcaklığıyla ve davetkârhğıyla bizi karşılayan bu arzular denizine birlikte dalmamız ve başladığımız bu işi bitirmemiz
Sayfa 134
_Gazeller_ _Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin. _Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular. _Avareliği, bir bir şerbet gibi
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
_Kahramanlık, ahlaki düşüncelerimde birinci sıraya geçti. Kendi kendimi zor idare edebilen küçük bir lider olmuştum. Konuşma yeteneğim babam tarafından takdir edilmiyordu. Ailem davranışlarımdan dolayı endişeleniyordu. Konuşma hevesim kaybolurken, askeri kitapları okuyordum. _Hiçbir vakit suya sabuna dokunmayan gevşek insanların arasında
Reklam
“Şeyh Sâdî Gülistan’ında bu bahtiyarlığı şu temsil ile anlatır: Bir gün hamamda dostlardan biri bana güzel kokulu bir kil (temizleyici toprak) parçası verdi. Kile sordum: “- A mübârek, sen misk misin, anber misin? Senin gönül çekici güzel kokunla mest oldum.” dedim. Kil bana şöyle cevap verdi: “-Ben bir gülün toprağıydım. O gülün yaprakları seher şebnemleriyle dolar, benim üzerime ağlayarak damlardı. Ben bu yaşlarla hamur gibi yoğruldum. Ben aslında alelâde bir ‘kil’im… Bu koku onundur…”
Sayfa 133 - Osman Nuri TopbaşKitabı okudu
Tek başına kalıp düşüncelere dalınca, Farklı şeyleri düşününce, Havadan kaleler inşa ederim, Kederden ve korkudan uzakta Kendimi tatlı hayallerle keyiflendiririm, Düşünürüm geçer zaman çabukça. Tüm zevklerim bu şekilde birer budalalık, Hiçbiri de hoş değil melankoli kadar. Tek başıma uzanıp yatınca, Düşününce ne yanlış yaptığımı, Düşüncelerim
Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul