Ayrılığı bir sözcük gibi andığın her an, geleceği bilme yeteneğimi elimden alıyorsun.
Dönebileceğim bir kapı yoksa, gitmeyi öğrenmeliyim...
Sığınmak için değil, sığmak için sana muhtacım.Soğuk ve gerçek sözcüklerinin bu kalbe bir çevirisi yok...
O halde ölgün harflerle gitmeliyim.O halde artık sana değil, kendime seslenmeliyim...
Bu gövdeyi attığın bir kuyudur aşk, ki sen Yusuf değilsindir hiç, hatta kurtsun. O gömleği kanına banacaklar. İyidir bu Yusuf olmaktan. Kusur, güzelliğin kendisidir. Öğreneceksin.