Ali Sirmen
Devlet Çorum'u, Malatya'yı, Kahramanmaraş'ı unutmasaydı, Sivas olayları olur ve yetkililer, kasta varan bir aciz içinde katliama seyirci kalır mıydı? Sivas'ı unutma, unutturma!
Sayfa 27
Fazıl Say
Bazı şeyler var ki beni ürkütüyor. 3 dakika 20 saniyelik filme sansür, 37 aydının katillerine af girişimi ...
Sayfa 33
Reklam
Birçok aydınımıza göre Metin Altıok "Türkçenin filozof şairi"dir. Doğru olabilir, ama fazlası da var: Son derece yalın bir anlatım içindeki duyarlılık, iç hesaplaşmalar, derinlerden gelen acılar ve şikayetler, kimi yerde sürprizleri, hatta ironiyi de içerir. Kendi gerçekliğine dönerek kendini tartmasındaki dürüstlük, yüreğini bize açması, anlatımındaki çelebilik, içtenlik, slogan ucuzluğuna hiç yer vermeyi­şi, kimi zaman bir çocuk gibi "kaybettim" diye hayıflanması, Altıok şiirinin önde gelen özellikleridir
Sayfa 46
Ahmet Say
Duygularımı gemleyerek akıllı başlı bir yazı yazmak için kendime pek güvenemiyorum. Metin'i düşündükçe hep boğulur gibi olurum, sonra uluya uluya ağlarım ve o sırada sövüp saymaya başlarım. Yalnızca bir başkaldırı köpürmesi değildir bu. "Yeis" içinde kendimi yerim, ağlamaktan gücüm kuvvetim kesildiğinde, bu kez müthiş bir hayıflanma duygusuna kapılırım: Dünyaya bir daha gelecek olsam Metin'e çok iyi davranacağımı düşünmeye başlar, düşler kurarım. Metin'i yazmak zordur benim için ...
Sayfa 50
Ahmet Say
İnsanın yaşam boyunca ancak birkaç kalıcı, gerçek dostu olur. Sivas'taki Madımak Oteli yangınında ölen Metin Altıok ve Beh­çet Aysan, benim en yakın dostlarımdı. Derin anlamıyla "dostluk" kavramı, bu iki şairle benim aramdaki insan ilişkilerini anlatmaya yetmez aslında. Ben onların ağabeyiydim, belki de biraz güvencesiydim. Karşılaştıkları özel sorunlardan bile sorumlu tutardım kendimi. Peki sonra? Elimden bir şey gelmezdi. Metin ve Behçet için hayatta hiçbir şey yapamadım, ne yazıkl Yuh olsun bana Lanet olsun böyle ağabeyliğe! Yine de bu iki çocuk hala benden medet umardı. Neden? Çaresizliğe ortaktık. "Dostluk" denen kavram işte bu toprakta kök salar: Hiçbir çıkar ilişkisinin olmadığı yerde güçlenen dayanış­madır "dostluk".
Metin'i Bingöl Lisesi'nden sonra, aydın düşmanlığının ucuz örneklerinden biri olarak önce Bingöl'ün Genç ilçesine, sonra da Karaman İmam Hatip Lisesi öğretmenliğine atadılar. Parmak kadar bir şair çocuğu aşağılamayı, yaşam sevincini kırmayı, kendi aydın çevresiyle ilişkisini engellemeyi görev bilen bir kültür politikasının ağababaları, daha sonra aydınlarımız diri diri yakıldığı zaman bu hunharlığa göz yumma alçaklığını da göstermişlerdir.
Sayfa 52
Reklam
39 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.