Meyra - Bir Bosna Hikayesi
Ben içimin yangınlarını size nasıl anlatırım? Her cümlesinde huzursuzluğumun bir kat daha artması, geçmişe yolculukta acılarımın daha da büyümesi, gözyaşlarımın durak bilmeden benden bağımsız yol alması...
.
Bir yokoluş hikayesi okuduk tüm damarlarımıza yayılan, tüm benliğimizle, insanlığımızla hissettiğimiz. Yakın geçmişte ulusların, insanların, kardeşten öte bireylerin birbirlerine neler yaptıklarını, ne kadar yobazlaşabileceğini, nefretin ne kada hızlı insanın içine işleyebileceğini gördük. Çok dinlemiştik bu yazılanları, akrabalarımız, arkadaşlarımız, tanıdığımız, tanımadığımız yüzler çokça anlatmıştı, satır aralarında onları yaşadık ve bittik biz...
.
Her satır arasında acının ardından daralan nefesimizi dizginlemeye, nefret hissetmeden anlamaya çalışmaya, çok merak ettiğimiz topraklarda yaşayan ırklardan daha uzağa vurduk kendimizi. Toparlanmak bir süre alacak, yeniden tanık olmak, uzun okumak ve okumaların arasında rüyalarda yeniden yaşamak altüst edecek benliğimizi.
.
Bosna hiç unutulmayacak, yitip giden, her nefesinde Srebrenitsa topraklarında hatırlanacak yüzlerce insan tarihin karanlık sayfalarından gün yüzünde yaşayacak. Bir kez daha hatırlanacak, bir kez daha anımsanacak.
.
Sinan Akyüz’ün kaleminden Meyra, dur durak bilmeden akıp gidiyor, içinizde bir sızı bırakıp, sizinle hayat boyu yaşayacak bir anıya dönüşecek. Etkisi hiç geçmeyecek... 
Sinan Akyüz 
Meyra
