"Şehit ne vakitleri geliyor?" "Gece yarısından sonra." "Şehit düştüğü asker urbasıyla." Saf adam o kadar itminanla söylüyordu ki iddia ettiği kanaatin yalnız dilinde değil,kalbinde de kuvvetli bir imanla titrediğini hissediyordum. Bu ihtiyar köylü ,yalan söylemiyordu. Fakat şüphesiz o aldanmıştı. Ben ,münevver bir şehirli, o kadar kolay aldanamazdım. Köylü nasıl aldanmış,aldatılmıştı? Ne yolda bir vaka karşısında kalıp da garabeti geçemeyecek böyle yanlış bir zehaba kapılmıştı?
Sayfa 39 - EverestKitabı okudu
Ben kendi anlayışıma göre, geçimi yolunda ve kendi felsefeme göre mutlu bir yuva kurmak için bir eş arıyorum. Güzellikte dünya güzeli, zekada eşsiz olsun demiyorum. Candan anlaşalım, sevişelim; az zaman sonra bıkıp küserek birbirimizin başına bela olmayalım.
Reklam
Benim tasarladığım erdemleri toplamış alçak gönüllü kız, acaba bu dünyanın neresinde gizlidir? Onu ben, gönlümün yol gösterişiyle arayıp bulacagım ...
İnsanlar ne çekerlerse kolayca aldanışlarının belasını çekerler. Bu saflıklarının derecesini apaçık kendilerine anlatmak tehlikelidir.
Niçin ben ağız açınca onlar bana zincirsiz deliler gibi saldırıyorlar?.
Bu zamanda sokağa· çıkan bir adam, her ne kadar haramdan çekinse de vücudunu kadına değinmekten alıkoyamaz. Gişe önlerinde bilet alırken, turnikelerden geçerken, Köprü dubalanndan vapurlara akan kalabalığın içinde sürüklenirken ya burnunuz, anlattığım açık enselerden birinin akım çizgilerinin birleşimine dalacak, ya da arkanızdan sizi iten bir çift iri memenin cumbasina yaslanarak bir yaylı kanepeye dayanmanın yumuşaklığını duyacaksınız.
Reklam
136 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.