Umut, onca derdin ortasında ‘bu da geçer ya Hû’ diyebilmektir. Sabredersen yarın daha güzel bir gün olabilir. Bin kapı kapansa da bir kapı açılır. Gelecek, yeis ve yılgınlığa kapılmadan umut edebilenin hakkıdır. Dünya ve insanı güzelleştirenler umutlu insanlardır.
Kadına verilen haklar konusunda insanlık tarihinin çok yol alınan dönemi, Hz. Peygamber'in yaşadığı dönemdir. O dönemde kadın, erkeklere göre bin senede elde edemeyeceği bir yere hızla yükseldi. Kadının hem toplumda, hem de ailedeki rolü artarak değer kazandı. Ama Peygamberimizin vefatından sonra, kazanılan bu ivme sür'atle geriye gitmiş, topluma tekrar Mezopotamya kültürü, yani ataerkil ve otoriter kültür hâkim olmuş, bu düşünce çağımıza kadar süregelmiştir (Tarhan 2005; 312-313).
Hastalıklar ve kayıplar bizi ölümlü olduğumuz gerçeğiyle yüzleşmeye zorlar. Böylece bize sunulmuş olanı daha derinlemesine görmeyi ve kıymetlerini takdir etmeyi mümkün kılar.