Şimdi bütün anmalar bir susmanın içinde..
Şimdi bütün susmalar bir odanın içinde..
Anlatmaya bir sözcük, bir bakış arıyorlar,
Önce sakladıkları, bir adamın içinde.
Ceviz kırıyorlar, bakıyorum;
Kabuğunu kırıyorlar cevizin.
Ceviz çıkıyor..
Sonra oyunlarına dalıyor çocuklar.
Ben de bir ceviz alıyorum
Cevizlerin içinden.
Deniz çıkıyor benim cevizimden,
Açılıyorum.
Gidiyorum o ceviz kabuğunda,
Çocukluğumun oyunsuz bahçelerinden.
Bir akşam o çocuk oyununda
Alnıma yazılan o hüzün denizinden
Yüzümde hüzünden gölgeler varsa,
O hüzün yüzündendir olsa olsa.
Bilmiyorum ki bu yaşamın çoğu yaşanmamışsa,
Yaşanamadığı okunur, şimdi, daldımsa.
Özledikçe yalnız durup-susup baktımsa,
Sorulacakken nedeni nasıl sormadımsa.
Geldiğini umudumla umudla umdumsa,
Geleceğini görüyor-biliyordum, anlattımsa.
O geçip gitti ora' sına, ben göremedim, baktıysa.
Derim ki şimdi, bir daha gelse de, sorsa.
Sözümle, yüzümle, gözümle dedim, duysa.
Bense buramda onu bekledim oysa.
Yüzümde hüzünden gölgeler kaldıysa,
İçimde örülen duvardan düşmüştür, çatladıysa
Önyargılı bir insan değilimdir aslında. Yorula yorula yürüdüm. Kırıla kırala büyüdüm. O yüzden iç sesim var ki o ne zaman konuşsa hep hakklı çıkıyor.
Güvenme diyor insanlara..!