"Mütemadiyen okuyunuz.
Mütemadiyen Arapça çalışınız.
Mütemadiyen öykü yazınız.
Hiç bir mazeret geçerli değildir.
Lenin, İngilizce'yi, cezaevinde öğrenmiştir.; düşmanımızın bu istencine bakarak biz, daha istençli olmalıyız.
Tarihçi Michelet, İtalyancayı 6 ayda sökmüştür. Goethe, 70 yaşına merdiven dayarken Arapça öğrenmiştir.
Bir ikinci dil olmadan bu iş bu ip göğüslenemez! Tekerlek farkıyla da olsa, bu yarışı kazanmak istiyoruz.
Ulu Önder'in (sav ) buyruğu vardır, yedinci yüzyıldan beri, ufkumuzu aydınlatmaktadır: "Bilim Çin'de bile olsa, öğreniniz" ne demektir?"
Nuri Pakdil, Mektuplarım, s. 137.