Bu kitap, kütüphanede kitapları incelerken dikkatimi çekti ve hemen alıp okumak istedim. Hem kapağı, hem ismi (özellikle kitabın ismi sıcaklık hissettirdi), hemde konusu beni tuttu. Ama o sırada elimde zaten bir kitap vardı ve sınav sürecinde kısıtlı zamanlarda kitap okuyabiliyordum. Ve şükür ki bu hafta içinde okumak nasip oldu.
Kitap Filistinli bir oğlanın zekası ve azmiyle hangi noktadan hangi noktaya geldiğini gözler önüne seriyor. Babasını kendine örnek alan, kalbini nefrete teslim etmeyen bir genç, babasının, "Nefret kendini cezalandırmaktır." sözüne dikkat etmiş ve hayatını bu çizgide ilerletmiştir.
Ve ben bu kitaptan şunu çıkardım ki, ailesine ve vatanına hayırlı olmak için önce kendini eğitmeli insan. Kendisini geliştirmeli, çabalayarak sahip olduğu edinimleri doğru bir şekilde fayda sağlayarak kullanmalı. Eğer insanın hedefleri sadece hayal olarak kalırsa, çevresindeki olumsuzluklara öfke besleyerek zaman kaybederse, bu sadece insanın kendisine zarar vermekle kalmaz üstelik çevresindekileri, özellikle onu sevenleri olumsuz etkiler. Buna karşın insan hiç umudunu yitirmemeli, nefretin kendisini teslim almasına izin vermemeli...
Kitaptan şu alıntıyla sonlandırıyorum incelememi:
-"İnsanlar korku ve bilgisizlik yüzünden nefret eder."