"İnsan doğasını anlama yeteneği. Onun çizmelerini bu kadar güzel parlatmana karşı ne yapabilirim ki? Devam et, güzelce parlat, sonra bir kenara koy ve tamamla bu işi. Beni bazen üzen, tüm gün boyunca bu botları sadece zihninin içerisinde parlatıyor olman ve bu onların temiz olmasını da sağlamıyor."
Şimdiye kadar hayata dayanamayacağımı aklımdan geçirir, kendimden utanırdım. Oysa sen şimdi bana dayanılmaz şeyin yaşam olmadığını kanıtlıyorsun.
(Prag, 13 Temmuz 1920)
Her şeye rağmen deyimi bu mektuba gerekirdi işte, deyimin kendi de güzel, değil mi? ''Rağmen''de bir çatışma, bir yaşam var, oysa ''her şey''de bir yok oluş.
Bugünkü mektubun, o içten, o sevinçli, o mutluluk getiren mektubun, nasıl okunursa okunsun, bir ''kurtarıcı'' niteliğinde, Milena kurtarıcılar arasında!