Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Istaka
Hiç değilse bu mektupları numaralandırıyorum, hiçbiri seni ıskalamamalı, tıpkı benim de seni ıskalamadığım gibi.
.. keder verici ve kasvetli sorular, insanı da aynı şekilde etkiliyorlar. İki saat yaşamak kesinlikle iki sayfa yazmaktan iyidir, demeyin bana, yazı daha yoksuldur ..
Reklam
Neyse, mektubunuzu endişeyle beklerken kendime gece gündüz bunu soruyorum, sanki bir hafta boyunca uykusuz duraksız bir çiviyi bir kayaya çakmak zorundaymışım gibi anlamsızca soruyorum, ayrıca çiviyi çakan da, çivi de benim. Milena!
Sayfa 65 - Franz Bey'in tasvirler çok iyi.Kitabı okuyor
İnsan kendi şeytanlarının çektirdiği azabın acısını, düşünmeden en yakınlarından çıkarmaya çalışır. Siz kendinizi böyle bir duruma düşmekten kurtamaya çalıştınız, başaramadınız, o zaman kendinizi yararsız hissettiz. Kim böyle bir günah işlemiş olmayı isteyebilir ki? Bunu kimse başaramadı ..
Bir de benden doğruluk beklemeyin Milena. Bunu benden, benim beklediğimden daha çok bekleyecek kimse yok ..
Reklam
Çok da uzun sürmüyor zaten, en fazla bir an, sonra yine uykusuz gecelerin borazanları çalmaya başlıyor.
Sen de birkaç savaşım verdin, bu arada dostunu düşmanını mutsuz ettin sadece bu kadarıyla sakatlandın, bir oyucak tabanca gördüğünde titremeye başlayanlardan biri hale geldin ve şimdi, şimdi birden bire kendini dünyayı kurtaracak büyük savaşa çağrılmış gibi hissediyorsun. Bu son derece tuhaf bir şey, değil mi?
Sayfa 52 - Öyle, tuhaf.Kitabı okuyor
Otuz sekiz yaşındasın ve bir insanın muhtemelen yaşlanmakla olamayacağı kadar yorgunsun. Daha doğrusu: Yorgun değilsin aslında, endişelisin, her yanı tuzaklarla dolu şu yeryüzünde tek bir adım atmaya bile korkuyorsun, bu yüzden her zaman son derece temkinlisin, yorgun değilsin aslında, sen bu ağır endişeyi izleyecek olan ve gözlerini anlamsızca bir noktaya dikip kalmak şeklinde hayalinde canlanan o ağır yorgunluktan korkuyorsun.
Sayfa 51 - Pekâlâ, senin durumun bu işte.Kitabı okuyor
Otuz sekiz yaşındasın ve bu yaşta olması gerekenden çok daha yorgunsun. Daha doğrusu: Yorgun değilsin, tedirginsin, tehlikelerle dolu bu dünyada tek bir adım atmaya çekiniyorsun ki işte bu nedenle iki ayağını birden aynı anda yere basamıyorsun. Yorgun degilsin, aslında bu büyük tedirginliğin arkasından gelecek ağır tükenmişlikten ve Karlsplatz'daki akıl hastanesinin bahçesinde, sadece gözlerini bir noktaya dikerek oturmaktan korkuyorsun (bir Yahudi'sin, korku ve tedirginlik nedir bilirsin).
Reklam
Ve sen gelmiyorsun çünkü gelmeye kendin ihtiyaç duyana kadar bekliyorsun
Eğer birisi sorulara cevap verirse insan da uyuyacaktır..
Ah Milena palto giymeye üşenirken bile bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım?
Pek çok şeyin bambaşka olmasını isterdim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.