Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hakim yaşlı çifte sormuş: "Bunca yıldan sonra niçin ayrılmak istiyorsunuz?" Yaşlı kadın cevaplamış: "Hakim bey bir ay öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu. Eşim bana bir mine çiçeği hediye getirdi, bende çiçekleri çok severim. Çiçek çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadığında çiçeğin öleceğini söyledi. Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde, bir gün fark ettim ki kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı. Bunun üzerine bende bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim." Hakim kadına hak vermiş; ama adettendir diye bir de adama sormuş: "Senin söyleyecek bir şeyin var mı?" Yaşlı adam cevaplamış: "Eşimin anlattığı her şey doğru, tek bir şey dışında. Mine çiçeği çok sulandığında ölür. Karımın kemik rahatsızlığı var ve İyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir; ama eşim bunu yapmadığı için bende bu yalanı buldum. 'Çiçeği ölmesin' diye her gece kalkmak zorunda kaldı. O her uyandığında ben de uyanık olurdum, işini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltır, peçetelerle toprağını kuruturdum. Sonra da yatağa gelip bana bu güzel hayatı bahşeden, canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya seyrederdim." "Bazı sevgiler zaaftır."
Mine Çiçeği Efsanesi!
Mine çiçeği bir sevgi hikayesidir. Hikayeye göre yaşları 70 civarlarında bir çiftin boşanmak için başvurması üzerine hakimin sorusu şöyle olmuş: Bunca seneden sonra neden ayrılıyorsunuz? Yaşlı kadın hakimin bu sorusu karşısında yaşadıkları durumu anlatmaya başlamış. Eşinin bir mine çiçeği getirdiğini ve bu çiçeğin çok su istediğini düzenli olarak sulanmazsa öleceğini söylediğini iletmiş. Aynı zamanda kendisinin kemik rahatsızlığı olduğunu da eklemiş. Bu zaman zarfında kadın geceleri bile uykusundan kalkıp mine çiçeğini sulamış, bakımını eksik etmemiş. Ancak aynı ilgiyi eşi göstermemiş. Bunun üzerine ayrılmasının sebebi olarak da bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamak istemediğinden boşanmaya karar verdiğini dile getirmiş. Hakim kadını dinledikten sonra adama dönmüş. Adam da ifadesinde; mine çiçeğinin çok su istediğinin bilincinde olduğunda ama aşırı sulandığında da öleceğini belirtmiş. Karısının kemik hastalığı olduğundan ve egzersiz yapmadığından dolayı eşine bu yalanı söylediğini itiraf etmiş. O her gece çiçek ölmesin diye kalkıp suladı böylelikle hareket etti, ben o uyuduktan sonra kalkıp çiçeğin suyunu döktüm diye ifade vermiş. Ben eşimi çok seviyorum demiş. Mine çiçeği efsanesi bu hikayeyle anlaşılmaktadır ki; sevgi çiçeğidir.
Reklam
𝐻𝑎𝑘𝑖𝑚 𝑦𝑎𝑠̧𝑙ı 𝑐̧𝑖𝑓𝑡𝑒 𝑠𝑜𝑟𝑚𝑢𝑠̧: “Bunca yıldan sonra niçin ayrılmak istiyorsunuz?” Yaşlı kadın cevaplamış : “Hakim Bey, bir ay öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu. Eşim bana bir mine çiçeği hediye getirdi, bende çiçekleri çok severim. Çiçek çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadığında çiçeğin öleceğini söyledi. Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde, bir gün fark ettim ki kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı. Bunun üzerine bende, bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim.” Hakim kadına hak vermiş, ama adettendir diye birde adama sormuş : “Senin söyleyecek bir şeyin var mı?” Yaşlı adam cevaplamış : k” Eşimin anlattığı her şey doğru, tek bir şey dışında. Mine çiçeği çok sulandığında ölür. Karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir; ama eşim bunu yapmadığı için bende bu yalanı buldum. “Çiçeği ölmesin” diye her gece kalkmak zorunda kaldı. O her uyandığında, bende uyanık olurdum, işini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltır, peçetelerle toprağını kuruturdum. Sonra da yatağa gelip bana bu güzel hayatı bahşeden, canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya seyrederdim.” Hakim yaşlı çifti boşamamış 🌺
Hakim yaşlı çifte sormuş: " Bunca yıldan sonra niçin ayrılmak istiyorsunuz?" Yaşlı kadın cevaplamış: " Hakim Bey bir ay öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu. Eşim bana bir mine çiçeği hediye getirdi' ben de çiçekleri çok severim. Çiçek çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadığında çiçeğin öleceğini söyledi. Ben Kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği hlde, bir gün fark ettim ki kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı. Bunun üzerine ben de bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim. " Hakim kadına hak vermiş ama adettendir diye bir de adama sormuş: "Senin söyleyecek bir şeyin var mı?" Yaşlı adam cevaplamış: "Eşimin anlattığı her şeyi doğru, tek bir şey dışında. Mine çiçeği çok sulandığında ölür. Karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir ama eşim bunu yapmadığı için ben de bu yalanı buldum.'Çiçeği ölmesin' diye her gece kalkmak zorunda kaldı. O her uyandığında ben de uyanık olurdum, işini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltır, peçetelerle toprağını kuruturdum. Sonra da yatağa gelip bana bu güzel hayatı bahşeden, canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya seyrederdim." Hakim çifte boşamamış...
Kesinlikle okumalısınız
Hâkim yaşlı çifte sormus: "Bunca yıldan sonra niçin ayrılmak istiyor sunuz?” Yaşlı kadın cevaplamış: "Håkim Bey bir ay öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu. Eşim bana bir mine çiçe ģi hediye getirdi, ben de çiçekleri çok seve rim. Çiçek çok sulanması gereken bir çiçek miş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadı. ğında çiçeğin öleceğini söyledi. Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uy kumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde, bir gün fark ettim ki kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı. Bunun üzerine ben de bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim." Hâkim kadına hak vermis; ama adettendir diye bir de adama sormus: "Senin söyleyecek bir şeyin var mı?" Yaşlı adam cevaplamış: "Eşimin anlattığı her şey doğru, tek bir şey dışında. Mine çiçeği çok sulandığında ölür. Karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir; ama eşim bunu yapmadığı için ben de bu yalanı buldum. 'Çiçeği ölmesin' diye her gece kalk mak zorunda kaldı. O her uyandığında ben de uyanık olurdum, işini bitirip uyuduğun da gidip çiçeğin suyunu boşaltır, peçeteler le toprağını kuruturdum. Sonra da yatağa gelip bana bu güzel hayatı bahşeden, ca- nimdan çok sevdiğim eşimi doyasıya seyre derdim." Hâkim çifti boşamamış.
-Hakim yaşlı çifte sormuş: "Bunca yıldan sonra neden ayrılmak istiyorsunuz?" -Yaşlı kadın cevaplamış: "Hakim bey bir ay öncesine kadar aklımda böyle birşey yoktu. Eşim bana bir mine çiçeği hediye getirdi, bende çiçekleri çok severim. Çiçek çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadığında çiçeğin öleceğini söyledi. Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği hâlde, bir gün fark ki ettim kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı. Bunun üzerine ben de bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşayamam gerektiğine karar verdim." -Hakim kadına hak vermiş: Ama adettendir diye birde adama sormuş; "Senin söyleyecek bir şeyin var mı?" -Yaşlı adam cevaplamış: "Eşimin anlattığı herşey doğru, tek birşey dışında. Mine çiçeği çok sulandığında ölür. karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir; ama eşim bunu yapmadığı için ben de bu yalanı buldum."çiçeği ölmesin" diye her gece kalmak zorunda kaldı, o her uyandığında ben de uyanık olurdum, işini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltıp, peçetelerle toprağını kuruturdum. Sonra da yatağa gelip bana bu güzel hayatı bahşeden, canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya seyrederdim."
Reklam
Hakim yaşlı çifte sormuş : bunca yıldan sonra neden ayrılmak istiyorsunuz? Yaşlı kadın cevaplamış hakim bey bir ay öncesine kadar aklımda böyle birşey yoktu. Eşim bana bir mine çiçeği getirdi , bende çiçekleri çok severim. Çiçek çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadığında çiçeğin öleceğini söyledi. Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde, bir gün fark ettim ki kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı. Bunun üzerine bu kadar düşüncesiz insanla yaşayamam gerektiğine karar verdim. Hakim kadına hak vermiş ama adettendir diye adama sormuş : senin söyleyecek bir şeyin var mı? Yaşlı adam cevaplamış: eşimin anlattığı herşey doğru ,tek birşey dışında . mine çiçeği çok sulandığında ölür . karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir. Ama eşim bunu yapmadı bunu yapmadığı için bende bu yalanı buldum. Çiçeği ölmesin diye her gece kalkmak zorunda kaldım. O her uyandığında bende uyanık olurdum işini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltıp, peçetelerlede toprağını kuruturdum. Sonrada yatağa gelip bana hayattan bahseden canımdan çok sevdiğim eşimi seyrederdim..🌹
keyfimiz yerinde
Bugün çiçekçide gezinirken oradaki abi , " Gözleriniz bu kadar büyülüyken mine çiçeği almadan gitmemelisiniz çünkü sevgiyi simgelemesi dışında büyü gücüne inanılan bir çiçek olduğu da rivayet edilir." Dedikten sonra pembe renkli bir mine çiçeği hediye etti. Sanırım dünya böyle ince insanların hatrına dönüyor.
—— Hakim yaşlı çifte sormuş: “Bunca yıldan so ra niçin ayrılmak istiyorsunuz?” Yaşlı kadın cevaplamış: “Hakim bey bir ay öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu. Eşim bana bir mine çiçeği hediye getirdi, bende çiçekleri çok severim. Çiçek çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadığında çiçeğin öleceğini söyledi. Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde, bir gün fark ettim ki kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı. Bunun üzerine bende bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim.” Hakim kadına hak vermiş; ama adettendir diye bir de adama sormuş: “Senin söyleyecek bir şeyin var mı?” Yaşlı adam cevaplamış: “Eşimin anlattığı her şey doğru, tek bir şey dışında. Mine çiçeği çok sulandığında ölür. Karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir; ama eşim bunu yapmadığı için bende bu yalanı buldum. ‘Çiçeği ölmesin’ diye her gece kalkmak zorunda kaldı. O her uyandığında ben de uyanık olurdum, işini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltır, peçetelerle toprağını kuruturdum. Sonra da yatağa gelip bana bu güzel hayatı bahşeden, canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya seyrederdim.” Hakim çifti boşamamış.
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.