Bu şehir yüzyıllardır erkektir ve kadınları sevmeyi bilmez.
Sayfa 171 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Aşkı hikâye yapan imkânsızlıktır değil mi anneanne?
Sayfa 157 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Girdiği kabın şeklini alan su, geçtiği yolların rengini de çalarmış.
Sayfa 117 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Siz bilmezsiniz ama kızlar babalarını çok severler. Her halleriyle severler.
Sayfa 35 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ah hadi söyle bana, ölünce içimdeki şarkılara ne olacak benim?
Sayfa 20 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Çünkü o ne Marx'i bilir ne de Lenin’i görmüştür. Annesini de görmemiştir hiç. Umudu da olmamıştır. Güzel günler göreceğine dair bir hayali de. O gözlerini kapar ve karabasanlar görür. Annesinin kendisini doğurduğu ve kendisini öldürdüğü memleketi görür. Rüyasında dilleri çatallı sevgililer, metro istasyonlarının kıvrımlı derinliklerinde
Omzumda hiç kapanmayan bir yara
Topuğumda hiç kaynamayan bir kırık
Saçlarımın ucu yanık yanık.
Binlerce yıldır kandırıldık.
Ben artık doğurmayacağım.
Girdiği kabın şeklini alan su, geçtiği yolların rengini de çalarmış.
.
.
.
Demek ki girdiği kabın şeklini alan su, içine giren şeyin kokusunu çalarmış.
Gelecekle ilgili güzel hayaller kurmak insanı iyileştirir.
Sayfa 159 - Can Yayınları,2.BaskıKitabı okudu
Bu şehir yüzyıllardır erkektir ve kadınları sevmeyi bilmez.
Sakın bana ismimi sormayın
Sakın gözlerimin tam içine bakmayın
Yanımdan geçerken bana dokunmayın.
Varmayın ki burada değil, oradayım.
Oraya siz gelemezsiniz.
Köprüleri yıktılar, gemileri yaktılar, yollar kayboldu.
Ben başkayım.
Ben uçurumlar kadar tehlikeli
Dereler kadar tekinsiz
Rüzgârlar kadar esriğim.
“Söyle bana, ölünce içimdeki şarkılara ne olacak benim?”
Düşler de gözlerle mi görülür anne?
Sayfa 113 - Can Yayınları,2.BaskıKitabı okudu
Birki üçdört beşaltı yedisekizdokuz on…
önümarkamsağımsolum sobe saklanmayan ebe.
Sayfa 97 - Can Yayınları,2.BaskıKitabı okudu