Söz bitmez, hiç bitmez, biz öldükten sonra da devam eder. (81)
Konuşmadan düşünce yoluyla veda ediyordu oğluna. Bu veda sürdükçe, kalkıp son adımını atması da o kadar zor oluyordu. O gece şunu da anladı: O güne kadarki hayatı, o gecenin, o anın hazırlayıcısı idi. Doğmuş, yaşamış ve şimdi son gücüyle oğlunda kendini sürdürmek için ölüyordu.
Bunu o güne kadar düşünememesi, düşündürecek bir sebebin bulunmayışından idi. (97)
Oğluna son olarak, kalan zamanında, Orhan Ata ile Mılgın Akay'ını da şükranla, minnetle anmasını söylerdi. Artık dünyada olmadıklarına göre anılmak ya da anılmamak onlar için fark etmezdi. Ama kendisi için yapmalıydı bunu. İnsan, işte böyle adamları düşünerek ölmeliydi. (100)
Şu son günlerde hiç görünmediniz ey yıldızlar! Şimdi ben yapayalnızım, nereye gittiğimi bilmiyorum. Ama artık korkmuyorum, çünkü sizi görüyorum gökyüzünde. Bilmediğim tek şey hanginizin benim yıldızım olduğudur. Olanlardan siz sorumlu değilsiniz. Bizi görmediniz.büyük sis bizi saklıyordu çünkü. Ben şimdi yalnızım. Onlar uzun bir yolculuğa çıktılar. Onlar sizi çok seviyordu ey yıldızlar! Karaya ulaştıracak yönü bulmak için sizi öyle beklediler, öyle çok istediler ki!
Denizin kıyısında koşan ala köpek
Cengiz Aytmatov