Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
İlk sayfalarda ne okuduğumu pek anlamlandıramadığım fakat sonrasında olayın başlamasıyla su gibi akıp giden bir kitaptı. Cinayetlerin çözümlenme aşamaları, Dupin'in olağanüstü gözlem yeteneğini okumak çok keyifliydi. Fakat kitap daha uzun olabilir, olaylar da daha detaylı anlatılabilirdi. Bitirdikten sonra yarım bırakılmış gibi hissettim. Yine de polisiye severlerin keyifle okuyacağı bir kitap olduğunu düşünüyorum. İyi okumalar dilerim.
Morgue Sokağı Cinayetleri
Merhabalar, bugün Gotik edebiyatın mimari kabul edilen Edgar Allan Poe'nun "Morgue Sokağı Cinayetleri" adlı kitabıyla geldim. Poe, edebiyatta birçok türde ilklerin yazarı gibi bir şey. Amerikan edebiyatında Romantizm akımının önde gelen isimlerinden olan Poe, aynı zamanda yine ülkesinde kısa öykünün de ilk yazarlarından kabul
"Morgue Sokağı Cinayetleri", Edgar Allan Poe'dan okuduğum ilk kitap oldu.
Bendeki Can Yayınları'nın baskısı ve 56 sayfa, incecik bir kitap. Tek bir hikayeden oluşuyor ve türü de adından anlaşılabileceği gibi cinayet-polisiye.
Açıkçası ne bekliyordum ne buldum bilmiyorum. Yazarın dilini ve anlatım tarzını sevdim.
İlk birkaç sayfada ne okuyorum ben dedim ama konuya giriş yapılınca kitap aktı gitti. Bir gecede okuyup bitirilebilecek bir kitap.
Kısaca; gerçekleşen vahşi bir cinayet, tanık söylemleri ve cinayetin çözümlenmesini okuyoruz. Uzun süredir polisiye okumadığım için hoşuma gitti. Cinayet ve sonucu oldukça ilginçti, aynı zamanda da garipti. Bence tahmin edilmesi de bir hayli zordu.
Kitapta iki adet illüstrasyon bulunuyor ki kitabı karıştırıp sırası gelmeden onlara bakmanızı tavsiye etmem çünkü direkt cinayeti anlatan görseller.
Kısa klasikler okumak istediğinizde güzel bir seçim olabilir. Cinayet-polisiye türüne giriş için de uygun. "Sherlock Holmes" veya Agatha Christie'den önce okunup bakılabilir. Çerezlik ve yazarla tanışma adına uygun bir seçenek gibi duruyor. Genel anlamda tavsiye edebileceğim ama vahşi ölümleri okumaktan hoşlanmayanlar için tiksindirici olabilecek bir hikaye...
Bir kitap dükkanında gezindiğim sırada gözüme ilişen ve kapağı oldukça dikkatimi çeken bu kitapla tanıştıracağım sizleri.
Polisiye türünde yazılmış olan öyküde, vahşice işlenmiş iki cinayetin gerçekleşmesi üzerine; üstün analiz yeteneği ve sıradışı zekası ile olayları çözümlemeye çalışan Auguste Dupin’in cinayeti aydınlatma süreci anlatılmaktadır.
Edgar Allan Poe tarafından kaleme alınan morgue sokağı cinayetleri, edebiyat dünyasının ilk dedektif öyküsü olarak bilinmektedir. Yazar ele aldığı polisiye öykülerle Sherlock Holmes karakterinin oluşmasına zemin hazırlamıştır.
Kitap hakkındaki görüşümü soracak olursanız, polisiye bir tür olmasına rağmen olayların ele alınış biçimi çok yüzeysel geldi. Öyküdeki ana karaktare hayran kalsam da okuduğum diğer polisiye kitaplarından farklı olarak bu kitabın merak uyandırıcı bir yanına rastladığımı söyleyemeyeceğim. Okumak isteyenlere keyifli okumalar diliyorum.
İncelememin tamamı; adastraperaspera2.wixsite.com/adastraperasper...
Morgue Sokağı Cinayeti
Poe, 1809 yılında Boston’da doğdu. Kendisinin zorlu bir hayat yaşamış olmasına rağmen oldukça üretken bir ömür geçirdiğini de biliyoruz. Polisiye, gotik, gizem, bilim kurgu gibi birçok türde öykü ve şiirler yazmıştır. Amerikan edebiyatında romantizm akımının ve kısa öykünün öncülerindendir. Geçimini yazdıklarıyla sürdürmüştür diyebiliriz.
Benim elimdeki Morg Sokağı Cinayeti kitabı sekiz hikayeden oluşuyor. Olympia Yayınları’nın Modern ve Dünya Klasikleri serisinin kitabıdır. Altta içerisindeki tüm hikayeleri sıraladım.
.....
Morg Sokağı Cinayeti
“Gerçekten de şöyle bir baktığınızda sadece zeki olanlar hep kuruntuya meyillidir, oysa gerçekten hayal kuranların hepsi, daima analitik bir yeteneğe sahiptir.”
Kitaba ismini de veren hikayemiz Morg Sokağı Cinayeti’dir. Dedektif kelimesinin literatüre girmesinden çok önce yazılmıştır bu hikaye. Baş karakterimiz Dupin, Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes’u, Agatha Christie’nin Hercule Poirot’una kadar birçok kurgu dedektifin ön ayağı olmuştur.
.....
"Bizim yaptığımız incelemeye benzer olaylarda aslında sorulması gereken “Vukuat nedir?” değil, asıl soru, “Daha önce iç vuku bulmamış olan vukuat nedir?” olmalı."
“Yapmamız gereken tek şey imkansız gibi görünenin gerçekte o kadar da imkansız olmadığını göstermek.”
Korkunç, bilimsel ve deha ustası
Edgar Allan Poe okuyucu kitlesini şoka sokma amacı ile hikaye yazmış bence. Amacına ulaştı bana kalırsa. Konular gerilim, bilim,aşk, polisiye üstüne. Toplam 74 kısa hikaye var kitapta. Sadece son bölümde 1 tane romanı var o da yarım kalmış vefatından dolayı ama zaten tamamlamayacak bir roman diye geçiyor. Sebeblerinden biri tahmini olarak kısa hikayede daha başarılı buluyomuș kendini. Kendinizi aşk hikayesi içinde bulurken sonu bir an da gerilim ile biten hikayeler de var, bir uçan balonun nasıl yapıldığına dair en ince detayına kadar anlatmış fizik dersi verir gibi. En ünlü hikayeleri de mevcut kitapta mesela: Kara kedi, Morgue sokağı cinayetleri, Maria Roget'nin gizemi. Benim en sevdiklerim epey var ama bir kaçı : Gözlük, Kral 1. veba, Soluğunu Yitirmek, Mumyayla sohbet, Bir haftada üç pazar, Hipnoz etkisindeki itiraf, Kelimelerin gücü.
Bakmayın benim 40 günde bitirdiğime ben her gün ortalama 4 hikaye ile okuduğum için uzun geldi. Sayfa sayısı korkutmasın sizi hikayeler kısa, güzel, detaylı, sade ve düşündürücü. Gerilimin ustası Edgar Allan Poe ustalığını bir kitapta hissedin. Keyifli okumalar dilerim herkese :-)
Öncelikle incelememe yazarın hayatından başlamak istiyorum.Çünkü sanatın her alanında,yazar olsun,ressam olsun,müzisyen olsun,ortaya çıkardıkları eserlerde,kendi hayatlarından izler taşırlar...
Edgar Allan Poe,edebiyat tarihine yazdıklarıyla olduğu kadar yaşamöyküsüyle de damgasını vurmuştur.Yoklukla,kayıplarla,hastalıklarla,alkolle ve sanrılarla cebelleşmesine rağmen,belki de tam bu yüzden hem dünya edebiyatına hem de Batı kültürü üzerinde derin bir etki bırakan olağanüstü öyküler ve şiirler ortaya koymuştur...
Psikolojik gerilim unsurunu kusursuzlaştırmış,dedektif öyküsünü keşfetmiş ve okuru kendi olağanüstü alemine götürmeyi her seferinde başarmıştır...
Kuyu ve Sarkaç,bu sıra dışı külliyatın en önemli örneklerini içeriyor.
''Şehrazat'ın Bin İkinci Masalı'', ''Morgue Sokağı Cinayetleri'',''Gammaz Yürek'',''Usher Evi'nin Çöküşü'',''Kara Kedi'' ve diğer öykülerinden oluşan derlemede dehşet,delilik,şiddet ve doğaüstü güçler hüküm sürüyor...
Poe'nun kah fantastik kah gotik kah gizemli ama her daim ustalıkla yazılmış öykülerinden oluşan Kuyu ve Sarkaç,yazarın eşsiz dilini ve insanın içinde pusuda bekleyen karanlığı ortaya koyma becerisini sergiliyor...
“Gerçek şu ki, becerikli kişiler her zaman hayal kurar, yaratıcı olanlar ise çözümleyicidir.”
Sherlock Holmes tadında bir kitaptı.
Cinayet-polisiye okumayı sevenler için kesinlikle okunması gereken çerezlik kısa kitaplardan biri.
Kitap’ın ilk sayfalarında “Ben ne okuyorum şu an ya?” diyerek koptum birazcık ama beklentim fazla yüksek olduğu için sabırla devam ettim. İyi ki de etmişim. Bir anda kentte ses uyandıran bir cinayetin içine sürükleniyorsunuz. Dupin’in inanılmaz ileri düzey gözlemlerini okumak keyifliydi. Özellikle katil hiç beklemediğim yerden geldi.
*DİKKAT SPOİ*
Sanırım kitapta beni en çok etkileyen kısım orangutanın, sahibinin tıraş olmasından etkilenmesi oldu.
Madam L’Espanaye’yi elindeki usturayla sadece masumca tıraş etmek istemişti. En başında saldırma gibi bir derdi yoktu. Elbette Madamı ve kızını vahşice katletmesinin bahanesi olamaz ama tuhaftı okurken suçlu gözüyle bakamadım. Kafamda hep tanıklardan ya da göz önünde olup asla katil olmayacak birinin katil çıkacak olması vardı. Beklenmedik olması keyifliydi.<3