Yarım bıraktığım ilk kitap. 25 yıldır aktif kitap okuyan biri olarak ilk kez bu durumu yaşadım. Normalde kitapların kaçıncı sayfasında olursam olayım yarım bırakamam, sonuna kadar şans veririm. Belki yazar öyle bir bitirir ki eseri, kitabın sonu hayran bırakır kendine, unutturur zoraki çevirdiğim sayfaları diye. Ama bu çeviri öylesine kötü, yarım yamalak ki insana kendini affedersiniz mal gibi hissettiriyor. Kendimi bir türlü yerleştiremedim kitabın bir yerine. Zaten bilim kurgu olmasının ve ilk kez tanışacağınız kelimelerin, mekanların ve varlıkların yanı sıra bir de çevirinin berbatlığı eklenince üzgünüm ama katlanılmaz bir hikaye çıktı karşıma. Acaba böyle bir kitabı anlamak için çok mu geri zekalıyım diye düşünmedim sanmayın. Her sayfada kendi kendime "Bilim kurgu sana göre değilmiş. Boş ver yorma kendini." dedim ancak ekşi sözlükte, kitap satış sitelerinde, çeşitli kitap bloglarında okuduğuma göre ya tek geri zekalı ben değilim ya bu çeviri cidden kötü. Özne yüklem uyumsuzluğu, öge eksiklikleri, havada kalmış cümleler, vb. Doğruya doğru kitabı almadan önce hiç araştırmadım, Netflix'te dizisinin çıkacağını öğrenince kötü bir şey olamayacağı yanılgısına düştüm. Diziyi de izleyeceğim. Belki kafamda çevirmenin oturtamadığı unsurları diziyi seyrettikten sonra anlayabilirim. O da olmadı ingilizcesini okuyacağım. Yani kitaba her türlü bir şans daha vereceğim, ancak ithakinin çevirmenine hayır.