Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayriye

Hayriye
@morvina
# Ne kavranılmaz bir yer şu gözyaşı ülkesi. # Gençlik tecrübeden yoksundur. Bunu kazandıracak, uzun zamandır ancak. # Felsefe insanı tek bir kuruş sahibi olmadan zengin yapar.
O kadar acayip bir durumdaydı ki âdeta beyninde bir sarkaç vardı ve korkuyla sevgi arasında sürekli gidip geliyordu.
Sayfa 174
Reklam
Atatürk gibi
Ancak insanlarda olduğu gibi uluslar­ da da kapıya dayanan tehlikelerin sıra dışı erdemler doğurduğu daha sık görülür. O zaman da büyük karakter­ler, tıpkı gecenin karanlığında gizlenip bir yangının ışıltısında beliriveren şu anıtlar gibi ortaya çıkar. Deha artık kendiliğinden ortaya atılmaktan çekinmez ve başındaki belalar nedeniyle telaşa kapılan halk da kıskanç tutkularını bir süreliğine unutur.
Sayfa 35
Aynısı halklar için de geçerlidir. Kimi zaman aşırı tehlikeler bir ulusu yükseltmek yerine düşürür, ulusun tutkularını kışkırtır ama yönlendirmez ve zihnini aydınlatacağına bulandırır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Acil bir tehlike halinde insanın nadiren alışıldık düzeyinde kaldığı görülmüştür: ya çok üstüne çıkmakta ya da altına düşmektedir.
Anılarımda boşuna arayıp duruyorum, gözlerimizin önünde olan bitenden daha acı, daha acınası başka bir şey bulamıyorum…
Sayfa 22
Reklam
Entelektüel dünyada olup biten de daha az acıklı değildir.
Yoksul, atalarının önyargılarının büyük bir kısmını korumuştur ama inançlarını değil, cehaletini korumuştur ama erdemlerini değil; edimlerinin kuralı olarak çıkar öğretisini kabul etmiştir ama bunun ilmine vakıf değildir ve eskiden kendini adamışlığı bilgiden ne kadar yoksunsa şimdi de bencilliği bilgiden o denli yoksundur.
Sayfa 21
İnsanları çileden çıkaran hiç de iktidarın kullanımı ya da itaat alışkanlığı değildir; gayrimeşru olarak değerlendirdikleri bir gücün kullanımı ve gasp edilmiş, ayrıca zalim gördükleri bir iktidara itaattir.
Dolayısıyla demokrasi vahşi içgüdülerine terk edildi; şehirlerimizin sokaklarında baba ilgisinden mahrum, kendi başlarına büyüyen ve toplumun sadece kötü ve sefil yanlarını bilen şu çocuklar gibi büyüdü.
Sayfa 17
Hızla akan bir nehrin ortasındayken gözlerimizi inatla nehir kıyısında hala görülebilen birkaç kalıntıya dikeriz oysa akıntı o sırada bizi kapıp götürmekte ve geri geri uçuruma doğru sürüklemektedir.
Sayfa 17
Reklam
Kaderleri henüz kendi ellerinde fakat pek yakında ellerinden kayıp gidecek.
Sayfa 16
Geçmişi bu kadar derin olan bir toplumsal hareketin tek bir neslin çabalarıyla askıya alınabileceğine inanmak akla sığar mı?
Sayfa 15
Halkların hayatındaki muhtelif gelişmelerin demokrasi lehine işlediğini gördük, tüm insanlar ellerinden geldiğince demokrasiye yardım ettiler: Başarısına katkıda bulunma niyetinde olanlar ve hiçbir şekilde ona hizmet etmeyi düşünmeyenler, onun için mücadele etmiş olanlar ve hatta kendilerini ona düşman ilan edenler, hepsi apar topar aynı yola itildiler ve yine hepsi Tanrı'nın elindeki bilinçsiz araçlar olarak birlikte çalıştılar, kimileri istemeden, kimileriyse farkında bile olmadan.
Sayfa 15
11. yüzyıldan itibaren Fransa'da olup bitenler ellişer yıllık dönemler halinde incelendiğinde bu dönemlerin her birinin sonunda toplumsal durumda iki devrim gerçekleştiği gözlerden kaçmayacaktır. Soylular toplumsal olarak mevki kaybedecek, halktan olanlar yükselecektir; biri inerken diğeri çıkar. Her yarım yüzyıl onları biraz daha yaklaştırır, öyle ki yakında aynı seviyeye geleceklerdir.
Sayfa 15
3.514 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.