Duyuları çalıştırmak, yalnızca bunları kullanmak değil, onlar aracılığıyla iyi akıl yürütmeyi öğrenmektir; çünkü biz ancak öğrendiğimiz gibi dokunmayı, görmeyi, işitmeyi biliriz.
bu yapay varlık bir eğiticinin eline verilir,eğitici de daha önce oluşmuş olarak bulduğu yapay tohumların gelişmesini tamamlar ve çocuğa kendini tanıması, kendinden yararlanması, yaşamayı bilmesi ve kendini mutlu kılması dışında, her şeyi öğretir. Kısacası, köle ve zorba, merhametli ama duygudan yoksun, hem vücudu hem de ruhu zayıf bu çocuk, budalalığını, kendini beğenmişliğini,tüm kötü alışkanlıklarını göstereceği toplumun içine atıldığında, insanlığın sefilliğine ve ahlak bozukluğuna acındıırır herkesi. Yanılıyoruz. o hayal mahsülümüz bir insandır. Doğanın insanı bambaşka yaratılmıştır.
Egolarımız söz konusu olduğunda da, birbirimizin kişiliğini özümseyebildiğimiz ve paylaşabildiğimiz için hiç sorun yaşamadık. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
'Sen vardında ondan' dedi Naoko. 'Seninleyken daime öyle davranırdı. Zayıf noktalarını göstermemeye çalışırdı. Hiç kuşkusuz seni sevdiğinden. Bu yüzden sana sadece iyi yönlerini göstermeye çabalıyordu.
Kalbini açabilen insanlar var birde açamayanlar. Siz açabilenlerdensiniz. Ya da daha doğru deyişle, istediğinizde bunu yapabiliyorsunuz.
Peki insanlar kalbini açınca ne oluyor?
İyileşiyorlar’ dedi.
Bana burada bulunma nedenimizin çarpık yanımızı düzeltmek değil, onu kabullenmek olduğunu; çünkü problemlerimizden birininde bir problemimiz olduğunu fark etme ve kanıksama eksikliği olduğunu söyledi.