Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pınar

Pınar
@mrxpinar
•İstanbul
21 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
“ Aşağılanmış yaşamlarından, sokaklarındaki karanlıktan, evlerindeki pislikten, çocukluklarından beri öğrendikleri edepsiz sözlerden, kötü olmak zorunda kalmanın bezginliğinden geliyor bu öfke. ”
Reklam
" Muhterem beyim, hasta olan sizin düşünceleriniz. Sizde bir sorun yok. " •Taste of Cherry (Abbas Kiarostami, 1997)
- Sabahtan akşama kadar ne yapıyorsunuz ? - Kendime katlanıyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Düşünmek yıkmaktır, kendini yıkmak. Eylemde bulunmak daha az tehlike yaratır, çünkü eylem şeylerle aramıza mesafe koyar, düşünceyse eylemi tehlikeli bir şekilde genişletir. ... Kendimi fiziksel bir temrine, elle yapılan bir işe verdikçe mutlu oluyorum, tatmin oluyorum; onu bırakır bırakmaz berbat bir baş dönmesi alıyor beni ve ebediyen çekip gitmekten başka bir şey düşünmüyorum artık.
"O zamanlar bilmiyordum. Birini tekrar düzelemeyecek kadar kötü kırabileceğimi. İnsan, sadece var olarak diğer bir insanda dönüşü olmayan yaralar açabiliyordu..."
Reklam
Zaman dediğimiz şey var olduğu sürece, herkes yaralar alır herkes farklı hallere dönüşür. Er ya da geç.
" Sonra o kum fırtınası bittiğinde, nasıl olup da onun içinden geçebildiğini, nasıl hayatta kalabildiğini tam olarak anlayamayacaksın. Hayır, o fırtına gerçekten bitti mi bunun bile farkına varamayacaksın. Yalnız, tek bir şeyden emin olacaksın. O fırtınanın içinden geçtikten sonra, fırtınanın içine ayak attığındaki kişi olmayacaksın artık, aynı kişi olmayacaksın. "
" Dün akşam çok iyi anladım, anlamı olmayan şeylerde anlam aramaya kalkmanın zamanımı boşa harcamak olacağını. "
" Biz, hepimiz, sürekli değerli bir şeylerimizi kaybediyoruz," dedi zil sesi kesildikten sonra. Önemli fırsatları, olasılıkları, bir daha yerini asla dolduramayacağımız duyguları. Hayatta olmanın bir anlamı da bu işte. Fakat kafamızın içinde, ben kafamızın içinde olduğunu sanıyorum, öyle şeyleri bellek haline getirebilmemiz için küçük bir oda var. Herhalde kütüphanenin depo kısmı gibi. Dahası, bizler kendi yüreğimizin ne durumda olduğunu doğru şekilde takip edebilmek için sürekli arama kartları yapmak zorundayız. O odayı temizlememiz, havalandırmamız, çiçeklerine su vermemiz de gerekiyor. Başka bir deyişle, sen sonsuza kadar kendi kütüphanende yaşayacaksın. "
" Anılar insanın vücudunu içten içe ısıtan şeylerdir. Fakat aynı zaman da lime lime de edebilirler. "
Reklam
“Gördüğün gibi ben de insanım ve bugüne kadar birçok yerde, birçok farklı şekilde ayrımcılığa maruz kaldım” dedi Oşima. “Ayrımcılığa uğramanın nasıl bir şey olduğunu, ne kadar derin yaralar bıraktığını, o ayrımcılığa maruz kalan dışında kimse anlayamaz. Acısı kişiye özeldir ve kendine özgü bir yarası vardır. O yüzden, iş eşitlik ve adalet istemeye geldiğinde, başkalarından aşağı kalacağımı sanmam. Yalnız, çok daha fazla canımı sıkan şey, hayal gücünden yoksun insanlardır. T. S. Eliot’un ifadesiyle ‘içi boş insanlar’. O hayal gücünden yoksun oldukları kısmı, hissiz perdelerle örtmeye kalktıkları halde, kendileri bunun farkında olmadan ortalıkta dolaşıp dururlar. Sonra o hissizliklerini içi boş laflarla başkalarına dayatmaya kalkarlar. Benim tahammül edemediğim içi boş tipler. Hayal gücünden yoksun, sığ ve hoşgörüsüz bir yaşam, parazitlerinkinden farksızdır. Ev sahibini değiştire değiştire, kendileri de şekil değiştirirler. Bunun kurtuluşu yoktur. Ben, öyle tiplerin şu kapıdan içeri girmelerini dahi istemem açıkçası.Keşke öyle tiplerle karşılaştığımda gülüp geçmeyi becerebilsem ama yapamıyorum.”
Eğer size, paraya ya da başka herhangi bir şeye erdemden daha fazla önem veriyor gibi görünürlerse, bir hiç oldukları halde kendilerini bir şey sanırlarsa, yapmaları gerekenlerle ilgilenmezlerse, hiçbir değerleri olmadığı halde bir değerleri olduğunu zannederlerse, benim size yaptığım gibi, azarlayın onları. - Gitme saati geldi çattı, ben ölmeye gidiyorum, sizse yaşamaya. Ancak hangisinin daha iyi olacağını kimse bilemez, tabii ki tanrı dışında! -
" Çünkü ey yiğitler, ölümden korkmak, öyle olmadığı halde bilge görünmekten başka bir şey değildir. Bilmediği halde biliyormuş gibi görünmektir. Kimse bilemez ölümün insanın başına gelen bütün iyiliklerin en büyüğü olup olmadığını, ama sanki kötülüklerin en büyüğü olduğunu iyice biliyormuş gibi ondan korkarlar. "
" Hiçbir kötülük benimle birlikte sona ermeyecek. "
112 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.