Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Weltschmerz

Weltschmerz
@msll
Üslûb- u Beyan, Ayniyle İnsandır!!! Üç prenses annesi Ben bu dünyadan yalnızca geçiyorum sizin gibi kalıcı değilim… youtu.be/Vk9EWIorA38 youtu.be/_WusDuVFNrI youtu.be/1Fn7czCmVwc
lisans
İstanbul
10 Ekim 1985
1789 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Çelişkiler insanı yavaşlatmaktan başka bir işe yaramıyordu. Ve çevremde beni dizginleyecek, mutluluğumu yavaşlatacak hiçbir şey istemiyordum.
Reklam
Dünya üzerinde başka hayat yok. Ben birinci otuz yılı yaşadım. Yani toplumdan ve kurallardan uzak ve var olan her şeyi reddederek. Şimdi ikincisi ve sonuncusunu yaşıyorum. Kapı ya açıktır ya değildir! Sadece iki tür hayat var. Sokakta görülenlerse bu ikisinin değişik tonları. Eğer yeni başladığım hayatı da başaramazsam ne yapacağımı düşünmek çok korkutuyor beni. Ne yaparım bedenimle, beynimle? İntihar cehennemin altın anahtarı. Vururum kendimi, diyorum. Eğer bu hayatın da altından kalkamazsam öldürürüm kendimi…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Reklam
Medeni hayatla birbirimize benzemiyorduk. Benzer zevklerimiz yoktu.
Hayat, mütevazi duyguların mütevazi sıfatlarla anlatılmasından ibaretti.
Bugünlük düşünebileceğim başka bir şey var mı diye baktım, aklımın sağına soluna. Yok. Peki. Zaten hayat da yetmeyecek düşünmeye her şeyi…
İnsanın kendine acı çektirmesi, başkalarının ona çektirmesinden biraz daha iyi bir duygu veriyordu. Kimse bakire bir hayatla ölmeyecekti. Bari en az tecavüze uğrayanlardan olalım istedik!…
ANLA BENİ. Sıradan bir dünya gibi değilim. Deliliğim var, başka bir boyutta yaşıyorum ve ruhu olmayan şeyler için zamanım yok…
Charles Bukowski
Charles Bukowski
Reklam
İki gerçek ve bir insan var. Ölüm, hayat ve insan. Mahşerin üç boku. Sadece insanın ayakları olduğuna göre aralarında, o koşar ya birine ya diğerine. Eğer mutluluk ölümden gelmezse, o zaman sadece hayat kalır geriye. Çözmesi kolay ama zaman isteyen bir problem. İlk aşamayı ve seçeneği eleyebilmek otuz yılımı almıştı. Şimdi kendi izlerimin üzerinden geçip hayata yürüyordum.
rutin nimettir…
Annem elindeki kitabı kapatmış bizi seyrediyordu. Dinlemiyordu. Sadece tadını çıkarıyordu. İki çocuğunun yeniden bir araya gelip önemsiz konularda, önemsiz planlar yapmasını zevkle izliyordu. Hayattaki en huzur verici şey, önemsiz projeler yapmaktı. Çünkü işlerin önemi artınca, verdikleri acı da büyürdü. Bunu sadece annem değil, hepimiz öğrenmiştik. Sıradanlıktan geçiyordu kurtuluşumuz.
Soyluluk sadece şatolarda yaşamak değildi. İşte buydu! Sormamak. Sadece anlatılmak isteneni dinleyecek kadar meraka sahip olmak…
Hayatım tercihler tarlası gibiydi. Ama ben hep dipleri çürük olanları çekmiştim.
10,4bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.