Bazen ölüm ile imtihan ediliriz.
Koca bir karanlık olup heryeri kaplar ölüm. Bütün adımlarımızın önüne çıkar. Çıkışsız bir dehlizde ya da dipsiz bir kuyuda yapayalnız olduğumuzu düşünürüz. Hayata dair bütün tadlar acılaşır, hayata dair bütün anlamlar boşalır, hayata dair bütün görüntüler ölümün karasına bulanır. Sıkılırız, neden yaşadığımızı unutacak kadar sıkılırız. Sıkılarak çoğaltırız ölümün adını. Ve daha yaşarken ölü toprağı serpilir üstümüze.
Bazen insanlığımız ile imtihan ediliriz.
Yazı bir kalp yarasıdır.
Deştikçe kanar. Dokundukça yanar. Dağladıkça büyür. Aradıkça habisleşir. Buldukça ölümcül bir girdaba dönüşür. Tedavisi yoktur. Acısını üreten bir yalnızlıktır yazı. Ateşin bir parçalanmadır.