Her insan için bir şeyle uğraşmak bir yaratılış işi olup, insanların kimi çiftçilik, kimi sanatkârlık, kimi gemicilik ve kimi ilimler ve fenler, kısacası her biri bir şeyle uğraştıkları hâlde, işsiz bulunanların ümmî olanları meşguliyetine doyulamayan okumak yazmaktan mahrum olduklarından dedikodu ve fitnelikle meşgul edegeldikleri aşikâr olarak görülen hâllerdendir. İşte bu "dedikodu" tabir olunan çirkin şeyin de kadınlar katında çokluğu işsizlikle cehaletin onlarda çoğunlukla var olmasından ileri gelmiyor mu?
Ümmî: Okuma yazma bilmeyen kimse.
"Her ki ra came zi aşk-ı çak şüd
O zi hırs u ayb külli pak şüd"
(Her kimin elbisesi aşkın pençesi ile parçalanırsa o kimse hırstan da, tamahtan da, bütün ayıplardan da tertemiz olur.)
Mevlana Mesnevi ~
Muhadarat
Öncelikle kitaba arkadaşımın fazlaca etkilendiği ve benim de merak etmem sebebi ile başlamış oldum. Beklentim bir aşk romanı ile karşılaşmakla birlikte sık sık gerçeküstü olacak kadar abartılar ve tesadüfler ile kitabın ilerlemesi idi. Ki tesadüfler yönünden öyle de oldu.
Kitabın yarısına kadar geldiğimde artık iyice sıkılmış ve klasik hüzünlü sonlardan biri ile biteceğini tahmin etmeye başlamıştım. Lakinnn yarısını zorla okuduğum kitap yarıdan sonra adeta sular seller gibi akmasın mı.. Mükemmel bir sonla da okuyucunun gönlüne su serperek bitivermesini takdir ettim. Zira sıkmıştı artık trajedik sonlar..
Tavsiye ederim kesinlikle, aşkı satırlarda da bulmak isteyenler için.. İyi okumalar..
Muhadarat (Fazıla)Fatma Aliye Hanım · Bilge Kültür Sanat · 2015389 okunma