"Sevgilinin saçının teline kalsa koca âşıkları bağlayıp esir edebilir mi ? Onları gonca ağızlı onun zaptedebileceği kadar yumuşatıp boyun erdirir de öyle teslim eder."
Bir kadının ihaneti kabul etmeyip kendi ayakları üzerinde durarak hayata tutunmasının hikâyesi...
1898 yılında yazılan roman kadının çalışma hayatında yer alması gerektiğini anlatır.Romandaki genç kız ut dersleri alır.Mutsuzlukların sıralandığı gidişata sahiptir; mutsuz bir evlilik,ut derslerini destekleyen babanın ölümü ,kimsesiz kalış.Bu
Eski eserleri okumayı seviyorum ve bu roman da severek okuduğum eserlerden birisi oldu. İçinde epeyce günümüzde çok da kullanmadığmız eski sözcükler var fakat anlamayı ya da okumayı zorlaştırmıyor. Roman içindeki diyalogları özellikler beğendim, düşmanı ile kavga ederken dahi nezaketi elden bırakmıyorlar. Fatma Aliye Hanım' ın yazdığı daha fazla eseri okumayı düşünüyorum.
Muhadarat (Fazıla)Fatma Aliye Hanım · Bilge Kültür Sanat · 2015386 okunma
Tanzimat Dönemi eserlerinin işlediği konuların neredeyse hepsi Muhadarat romanında işlenirken, kadının irade dışı yaptığı evlilik ön planda tutulan konudur.
Hakkında monograf yazılan ilk Türk kadın romancı Fatma Aliye Hanım‘ın bu romanında eğitimli kadın figürü,odalık,halayık gibi mevzular yer alır.
Muhadarat (Fazıla)Fatma Aliye Hanım · Bilge Kültür Sanat · 2015386 okunma
Muhedaratla Fazıla aynı eserdir.Kitap yanlış başlıkla yazıldığı gibi sadeleştirme yapanlar aşırılığa varan bir metodla dilin canlılığı kaybetmişler.Dönemin sosyo-kültürel yansıması bakımından ilginç adetlerle karşı karşıya kalıyoruz.Muhadarat bu anlamda okunması gereken bir eser.
Muhadarat (Fazıla)Fatma Aliye Hanım · Bilge Kültür Sanat · 2015386 okunma
Kitap yanlış başlıkla yazıldığı gibi sadeleştirme yapanlar aşırılığa varan bir metodla dilin canlılığı kaybetmişler.Dönemin sosyo-kültürel yansıması bakımından ilginç adetlerle karşı karşıya kalıyoruz.Muhadarat bu anlamda okunması gereken bir eser.
Muhadarat (Fazıla)Fatma Aliye Hanım · Bilge Kültür Sanat · 2015386 okunma
Yılanın ne olduğunu bilmeyen ve insanı sokup zehirlediğini öğrenmeyen bir çocuk onu gördüğünde nakışlı, boyalı bir kırbaç zannıyla eline alıp onunla oynamak isteyebilir.