Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Recâ..
Reca; "beklenti içinde olmak, istekte bulunmak" anlamında, mastar olarak ise "ümit, emel, beklenti, istek" manasına gelmektedir. Genellikle "kulun ilâhî rahmetin genişliğine bakması, Rabbinin lütfunu kendine yakın hissetmesi, sonucun iyi olacağını düşünüp sevinmesi, Celâli Cemal gözüyle görmesi" olarak kullanılmaktadır. Kur'ân-ı Kerîm'de reca kelimesi geçmez.
Sayfa 123 - kulun ilâhî rahmetin genişliğine bakması, Rabbinin lütfunu kendine yakın hissetmesi, sonucun iyi olacağını düşünüp sevinmesi, Celâli Cemal gözüyle görmesi"Kitabı okudu
İman, (Emene, Emn)
İMAN (emene, emn); "güven içinde bulunmak, korkusuz olmak", mastar olarak ise "güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak" demektir. "Sağlamlaştırmak, kesin karar vermek, tasdik etmek" mânasındaki akd kökünden türeyen i'tikad da "iman" karşılığında kullanılır. Iman genellikle "Allah'tan alıp din adına tebliğ ettiği kesinlik kazanan hususlarda peygamberleri tasdik etmek ve onlara inanmak" diye tanımlanır. Kur'ân-ı Kerim'de iman kelimesi 17 yerde geçmektedir. KÜFÜR (kefere-küfr); "örtmek, gizlemek; nankörlük etmek" gibi må nalara gelen küfr (kefr, küfür, küfrån), genellikle "Allah'tan alıp din adına tebliğ ettiği hususlarda peygamberi tasdik etmemek" månalarında kullanılır. Kur'ân-ı Kerim'de küfür kelimesi 17 yerde geçmektedir.
Reklam
Cahiliye
"Cahiliye" Kur'ânî bir terimdir. Bizzat bu kip -yani "failiyye" kipi- Kur'ân-ı Kerîm'in inişinden önce Arapların kullanımında görülmüş değildir. Onlar, "cehile: cahil kaldı" fiilini ve bu fiilden türeyen çeşitli çekim şekillerini, bununla birlikte mastar olarak "cehl ve cehalet: bilgisizlik" şekillerini kullanmış; fakat hiçbir zaman "failiyye" veznindeki "cahiliye" kipini kullanmamışlardır. Ne kendilerini ne de başkalarını "câhililer" diye de nitelendirmemişlerdir. Onların bu şekilde nitelenmeleri, Kur'ân-ı Kerîm'de ve Rasûlullah sallallahu aley hi ve sellem'in sünnetinde yer alan bir husustur.
İslam kültürünün temel kaynağı olan Kur’anı Kerim’e baktığınızda ‘’akl’’ kelimesiyle ilgili ahlâk ve değer içeriğinin ön plana çıktığını ve çok büyük oranda iyiyle kötüyü, hidayetle dalaleti birbirinden ayırmak için kullandığını görürüz. Bu noktada dikkate değer bir husus da Kur’an’ın ‘’Akl’’ kelimesini isim-mastar anlamında kullanmadığıdır.
35 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.