Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammet DAĞ

Tepedeki adlar değişiyor ama dümenler asla değişmiyordu.
Sayfa 267 - Altın KitaplarKitabı okuyor
Reklam
Bazen geçmiş gömülmeyi istemez. Yoksa insanlar tarihi incelerler miydi?
Sayfa 187 - Altın KitaplarKitabı okuyor
İnsan yaşlandıkça kaybedeceği şeyler azalıyor ama yine de insan gitgide daha tutucu oluyor.
Sayfa 119 - Altın KitaplarKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Babam hiç kimsenin mutlu ölemeyeceğine fakat rahatlıkla ölebileceğine inanıyordu.
Sayfa 99 - Altın KitaplarKitabı okuyor
Kötü talih, tıpkı dişi köpeği kovalayan itler gibi kötü talihi izler.
Sayfa 25 - Altın KitaplarKitabı okuyor
Reklam
Çünkü insan gayret ederse her işi başarabilir. Öyle değil mi? Bu belki çok bilinen bir şey ama doğru.
Sayfa 22 - Altın KitaplarKitabı okuyor
İnsanı anlamak insanın dilini anlamaksa, toplumu anlamak da toplumun dilini anlatmaktır. Sosyoloji, dili daima kültürün veya iletişimin bir unsuru olarak anlar. Sosyolojinin bu tavrı, dili bir zeyl veya bir çerçeve olarak ele alır. Bu da dilin kendi gerçekligini ortadan kaldırır. Çünkü, dili kültürün veya iletişimin bir unsuru, ikincil bir unsur olarak kavramaya alışmak, dilin aslî bir unsur, bütün çerçevelerin çerçevesi ve energia olduğunu görmezlikten gelmek demektir.
Sayfa 156 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Metafor, kelimenin içine iki veya daha fazla anlam zerkeder. Bir metafor, iki veya daha fazla anlamıyla, anlamsızlığın gayya kuyusuna düşmeden bu gerilime nasıl dayanır ve bütünlüğünü yitirmez? Çünkü metafor, anlamsızlık değildir. Metaforun anlamı, metaforun kendisidir. Metafor dildir ve metaforik ifade, ifade edilemezi ifade eder. Her ifade başka bir ifadeye gönderme yapar.
Sayfa 155 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Dil anlamdır. Her kelimenin birçok anlamı vardır ve bu anlamlar az veya çok birbirleriyle ilişkilidir. Biz, bir ifadeyi dile getirdiğimiz vakit, bütün bu farklı anlamlar yok olarak, zayıflayarak veya buharlaşarak tek bir anlama gelir. Dil, bu nedenle, sonsuz bir anlamlar imkânıdır. Dil, bu mucizeyi metaforlarla gerçekleştirir.
Sayfa 155 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Dildeki belirsizlik/çokanlamlılık, insanlık durumunun anahtarıdır. Fakat dil sadece insanın özgürlüğünün anahtarı değil, aynı zamanda prangasıdır da. Tümüyle özgür olmak ve aynı zamanda da tümüyle dilin yasalarına boyun eğmek; insanın dille tecrübeye maruz kaldığı her an yaşadığı sonsuz çelişkidir. Dil, bir oyundur; oyunların oyunudur. Çünkü oyun bütün oyuncularını kuşatan dinamik bir süreçtir. İnsan, kendisiyle olan iç diyalogu dahil, başka birileriyle diyaloga girdiğinde, diyalogu sürdüren kendi iradesi değil, diyalogun sürükleyici gücüdür.
Sayfa 154 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bizim elinizdeki metinde yapmaya çalıştığımız, modernitenin mutlak kesinlik arayışından kaynaklanan dile ilişkin makine metaforunun, dilin mahiyetini kavramaktaki yetersizliğini göstermekti. Dile açılan bu savaşı dil asla kaybetmez, çünkü dil zaptürapt altına alınamaz. Dil, kabul veya reddedebileceğimiz bir sistem, bir nesne veya onarabileceğimiz bir aygıt degildir. Kelimeler, basitçe objelerin yerini alarak gerçekliği resmetmez. Dilden bağımsız, çıplak olgular yoktur.
Sayfa 153 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Kelimeler ideaları düzenleyebildikleri ölçüde anlamlı ve değerlidir. Doğru bilginin şartı, bu temsil ilişkisinin saydam biçimde kurulmasıdır. Fakat bu temsil ilişkisinde kelimelerden kaynaklanan bir risk vardır. Kelimeler bizi yanıltabilir. O vakit, kelimeler daima denetim altında tutulmalıdır. Bu denetim fikri, dilin belirsizliğinden arındırılarak kusursuz bir araç haline getirilebileceğini savunur.
Sayfa 153 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Dil asla şeffaf değildir; ve asla yalnızca bir "anlam"ı veya "olgu"yu yahut "düşünce"yi veyahut "hakikat”i nakletmek için kullanılan bir araç da değildir. Dili nötr bir araç konumuna indirgemek, dili kendisinden başka bir şey haline getirmektir. Oysa, dilin kendisinden başka bir temeli yoktur ve dil kendisinden başka hiçbir şey değildir. Dil sadece dildir ve sadece dil olduğu ölçüde de belirsizdir. O halde, dili nasıl anlamalıyız?
Sayfa 153 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Ortega y Gasset, "Metafor muhtemelen insanoğlunun en verimli imkânlarından biridir. Onun etkisi büyüye yakındır, dahası o Tanrının yaratırken Varlıklarından birinin içinde unuttuğu yaratıcı bir güç gibi görünüyor" derken, son derece haklıdır. İnsana dair her şey bu yaratıcı gücün içinde gerçekleşir. Bu yaratici gücün işleyişini anlamak önemlidir. Çünkü metaforları anlamaya çalışmak, başka her şeyden önce, kim olduğumuzun ve ne tür bir toplumda yaşadığımızın hayatî bir unsurunu anlamaya çalışmak demektir. Metaforlarımız hakikatlerimiz ve hakikatlerimiz de metaforlarımızdır.
Sayfa 151 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Metaforik Sürecin İşleyişi
Bir kavramı anlamak için daima, ondan daha somut, daha fiziksel ve daha elle tutulabilir bir başka kavramı kullanırız. Metaforik sürecin işleyişi bu tek yönlülük prensibine dayanır: Daha soyut olanı daha somut üzerinden anlarız. Bu nedenle düşüncelerden yiyecek, teorilerden bina, hayattan yolculuk olarak bahsedebiliriz, ama yiyeceklerden düşünce, binalardan teori ve yolculuktan hayat olarak bahsedemeyiz. Bu tek yönlülük prensibi, gündelik metaforların kullanımında, kaynak alan ile hedef alanın asla yer değiştirememesinin ve dolayısıyla yanlış anlamanın vuku bulmamasının nedenidir.
Sayfa 138 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
470 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.