(Ağlamaklı bir sesle) Oğlum!.. Ben seni ceylandan doğma bir yılan farzetmiştim.Yanılmışım!.. Sen modaya uyan bir taklitçiden, bir zavallı başka bir şey değilmişsin meğer… Sen devirlerin tezgâhladığı,dayanaklarını testerelediği,içini boşalttığı,boşlukta bıraktığı,rüzgârlara uyar bir zavallı…Sen, olsan olsan, güvercin yumurtasından çıkma felâket habercisi bir baykuş olabilirsin!..(Hızla torununa döner) Amma bu? Senin yumurtandan çıkan bir akrep…Bakalım bundan peydahlanacaklar nasıl olacak?..(Oğluna döner) Vaktiyle söylememiş miydim sana senden ne peydahlanacak diye?.. (Torununu gösterir) İşte…Senden ufuk ufuk ilerde,meydana getirdiğin!.. Bu defa küfre dayanak bulduğunu sanan yeni örneğin başlangıcı…
Bu dönemde uluslararası ilişkilerden iç siyasete, sağlıktan eğitime, sosyal yapıdan ekonomik alana kadar İslam ülkelerini sarmalayan sorunlar ulemanın ve din hakkında konuşanların söylemini derinden etkiledi. Bunun sonucu olarak da dini doğrudan ilgilendirmeyen ve bireysel inisiyatifle çözülmesi gereken sorunlar din alanına çekilip onlara klasik dini bilgiler ışığında çözümler getirmeye çalıştılar ve İslamı günübirlik siyasetin ve güncel tartışmaların ortasına itmiş oldular. Dahası ideolojik tutumunu kesinleştirip de sosyal ve siyasal hayatta, ekonomik ilişkilerde olumlu gördüğü her girişim ve beklentiye “mukaddes dava”, “İslami hareket”, “kutsal emanet” olarak nitelendirip buna dair tartışmayı helal-haram, İman-küfür, dine sadakat-ihanet ekseninde ele almaya başladılar. Bu tutum günümüzde bütün hızıyla devam etmektedir. Sonuç ise, din adına ileri sürülen tezlerin ve ideolojilerin sadece kendisi değil, kaynağı olarak sunulan din ve dini düşüncenin de sorgulanmaya başlaması oldu ve bu çekişmeden en büyük zararı dini değerler gördü.
Abdülhamidi devirdiler. Abdülhamit düşmanı Türkler değil, İslâm ve Türk düşmanı köksüzler... Görürsün, ne kadar ağır ödeyecekler!.. Onlar ödemeyecek, biz ödeyeceğiz! Canımızla, kanımızla, ırzımızla, vatanımızla...
1.kural
yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut