Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Zaman, insanları değil armutları olgunlaştırır.”
“50 yıl sonra kamyon arkalarında şöyle bir cümle görebilirsiniz; Nöral ağların seyrek dediler, kız vermediler.”
Reklam
“Aşk duygusu sanılanın aksine kalbimizde değil, beynimizdeki korteks ve limbik merkezde oluşur. Beynimizin emriyle salgılanan kimyasallar kalbimizin etrafında hissedildiği için sevgilimizi kalbimizde sanıyoruz. Aşkta kalp beynin memurudur. Aşkı beynin değil kalbin etkinliği sanmak, satrancı beyin sporu değil, el parmak sporu sanmaya benzer. Abarttığımın farkındayım ama lütfen aşkımızın kaynağını doğru bilelim ve sevgililer gününde kalp çizip beynimizi üzmeyelim.”
İnsan bulanık bir suyun derinliğini iki ayağıyla içine atlayarak ölçmeye kalkmamalıdır.
İşimizi iyi yapmak, kazancımızın karşılığı değil, karakterimizin yansımasıdır.
Sayfa 142
Martin luther King'in güzel ifadesiyle: "Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo'nun resim, Beethoven'ın beste veya Shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, herkes durup, 'Burada işini çok iyi yapan bir çöpçü yaşıyor ' desinler."
Sayfa 141
Reklam
Dün yaptığınız işler bugün hala gözünüze yeterli geliyorsa, yarının kaybedeni siz olacaksınız demektir.
Sayfa 141
Hayatta bazen daha yükseğe çıkmak için, bir süre aşağı inmeniz gerekebilir.
Sayfa 140
Nazım Hikmet’in de dediği gibi: En güzel deniz, henüz gidilmemiş olanıdır. En güzel çocuk, henüz büyümedi. En güzel günlerimiz, henüz yaşamadıklarımız. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz, Henüz söylememiş olduğum sözdür.”
Yaşamak istediğiniz hayat ile yaşadığınız hayat arasında farklar varsa hayattan ve kendinizden başarı alacağınız var demektir.
Reklam
"Mutlu değilsen, suçlusun" der Tolstoy. Başarılı değilseniz, kendinize karşı borçlusunuz!
Öğrenilmiş çaresizlik, özgüven ve motivasyonumuzu tüketiyor. Cam tavan sendromu hayal gücümüzü hadım ediyor. Atalet ise, karda donmadan önce hissedilen "son uyku" hali gibi, bizi uyuşturan bir psikolojik bataklık işlevi görür.
Kitabın özünde üç soru var. Cesaretimizi nasıl kaybediyor, başarısızlığı nasıl öğreniyoruz? Bizi başarısızlaştıran, cesaretimizi kıran bilgiyi nasıl ''unutabiliriz?'' Tutkulu, umutlu ve mutlu bir hayat yaşamayı nasıl öğrenebiliriz? Bu soruların cevaplarını ararken ağırlıklı olarak üç kavramla çalışacağız: Öğrenilmiş çaresizlik, atâlet psikolojisi ve cam tavan sendromu. Bu üç kavram çok kritik.
Her sabah dünya yeniden kurulur! Her sabah şartlar yeniden oluşur. Her gece kader, ihtimalleri yeniden düzenler. Dün olmayan bugün olabilir hale gelir, bugün olabilen yarın olamayabilir. Her gün ihtimallere ‘yoklama çekmek’ gerekir.
Her zaman yaptığını yaparak daha iyi sonuç beklemek deliliktir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.