Bizim pencereler yele garşıdır
Muhabbet dediğin karşı karşıdır
Girebilsen bu sinemde neler var
Gülüp oynadığım ele garşıdır
Karşıdır, ele karşıdır
Sabahın seheri günden ileri
Ben kimi sevmişim senden ileri
Ziyaret olmuşsun kurban istersin
Kurban bulamadım candan ileri
İleri, candan ileri
Musa Eroğlu
Kitaptaki cümleden sonra içimden söylediğim🌺
Musa EROĞLU'nun "Yolun sonu görünüyor " türküsünü dinliyordum.Bu türkünün sözleri öyle anlı şanlı şairlere ait değil.Ordu'nun Fatsa İlçesi'nden Dursun Ali AKINET adlı bir şoföre ait.Bu şoför aynı zamanda "Halil İbrahim" adlı türkünün de söz yazarı. Dursun Ali'nin 85 yaşındaki annesi hastalanır bir gün.Alır annesini Ankara'daki Hacettepe Hastanesi'ne götürür. Hastaneye yatırılır annesi.Tahliller istenir.Bir süre sonra Dursun Ali tahlil sonuçlarını almak için odadan çıkacakken annesi seslenir:"Nereye Dursun Ali?"Tahlil sonuçlarını almaya gidiyorum der Dursun Ali.Annesi oğlunu yanına çağırır,elini tutar ve der ki:"Gerek yok oğlum,yolun sonu görünüyor."Dursun Ali çok kötü olur.Olur mu anneciğim?Çok iyisin maşallah der ve odadan çıkar.Sonuçları alır ve odaya döner. Ne yazık ki annesi son nefesini vermiştir. Dursun Ali annesinin cenazesini alır ve koyulur yola.Fatsa yolunda ,cenaze arabasında bu sözleri yazar: Bana ne yazdan,bahardan Bana ne borandan,kardan Aşağıdan,yukarıdan Yolun sonu görünüyor. Işte herşey kocaman bir HİÇ... Ne yaparsak yapalım,hepimiz için yolun sonu görünüyor. Birgün hepimiz: Geçtim dünya üzerinden Ömür,bir nefes derinden Bak feleğin çemberinden Yolun sonu görünüyor. DİYECEĞİZ...
Ben şimdi, kasım ayın da evimin balkonun da solmuş kasımpatılar gibiyim. Tek yeşil yaprağı kalmadı ne hüzünlü.. Şimdi anneleri kayıp olduğu için bir bir ölen kedi yavrularının hüznünü yaşamaktayım bununla beraber. Kasım da solmuş bir kasımpatı ve vakitsiz doğup annesiz kalmış kedi yavrularından daha hüzünlü bir şey söyle bana. Kasımpatılarımın
Elbet birgün bu kış gider yaz gelir
Ben dertliyim diye etme şikâyet
Vay gurbet yetmez mi vay vay
Gerçeklere cahil taşı vız gelir
Âşıklara böyle cefa az gelir
Güven o mevlâya da kalmazsın naçar
Bâki değil kara gün gelir de geçer
Seni bilenler birgün kıymetin biçer
Vay gurbet yetmez mi vay vay
İncitirler cahil elden söz gelir
Korkarım ki sana elden