“…Sen bütün müsabakalardan beri idin. Bense hep rağmen sevildim. Kız çocuğu olmama rağmen, yeterince sevimli, yeterince güzel, yeterince akıllı olmamama rağmen. Büyüdükçe yapamadıklarımın boyu önce boyumu sonra da yaptıklarımı aşmasına rağmen. Bana bütün bunlara rağmen belli bir ölçüde sevildiğim ve bu ölçüyle yetinmem gerektiği, hatta ben her ne isem o olmama rağmen sevildiğim için müteşekkir olmam gerektiği öğretildi.”
Reklam
Peki yola neden devam etmedin? Hayatımı yasa yatırmam gerekti. Bir yas nedir, ne kadar sürer? Bir yasın bittiği nasıl anlaşılır? Sanki yas hep vardı. Bir nedenden önce de hep vardı. Kendine bir neden aradı. Ve benim hayatımın içinde onu bulmakta zorlanmadı. Fakat bu yas geçip gitmek bilmiyor. Öyle bir lezzeti ve dokunduğu her şeye bulaştırdığı öyle zarif bir derinliği var ki. Kendine acımak değil ama dünyaya ve herşeye acıyla bakmak gibi. Neşeye de sahip çıkan birşey var yasta. Bu nedenle kahkahayı, seyahati, öteki hayatlarla karışma arzusunu da içine alıyor. Yine de bütün bunlara baskın çıkıyor. Başta ve sonda bütün yolları hep kendine bağlıyor.
Sayfa 143Kitabı okudu
Ben eve dönmedim ama ev bana döndü işte. Çünkü ev Musa'dır. Anne değil, baba değil, ağabey ve abla değil ev hep Musa'ydı. O da geri döndü, Kendini benim evimin, adamın tam ortasına, oturduğum koltuğun yerine ve masamın tam karşısına koydu. Musa evimi yuttu.
“Mezarlıklar şahane fikirleriyle gömülmüş yığınlarla dolu değil mi?”
“Farkındalık yüzyılı diyorlardı adına ama “cehaletin” bu kadar şık ve akıllı olduğu bir çağ daha yaşanmamıştır.”
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.