“Dünya üzerinde geçirdiğin zaman uzadıkça dünyanın yerlisi olmak ve dünyaya uymak gerekiyordu; birtakım sorulara önceden verilmiş birtakım cevaplardan meşrebine uyanları seçmek ve anlamak gerekiyordu.”
“Soğuğu, karı seviyordu. Ona göre gerçekten anlamlı tek mevsim kıştı. Yazı, şımarık ve sinir bozucu bir çocuğa, iki baharın ikisini de teyzesi gibi dengesiz insanlara benzetirdi. Kışsa gerçekten akıllı ve sözüne güvenilebilecek, bilge ama bilgiçlik taslamayan, anlatmadan davranarak öğreten bir ihtiyar olmalıydı. Mevsimlerle ilgili bu teorisine göre gerçekten anlamlı şeyler hep kışın olurdu. Kışın zaman sanki daha yavaş akardı ama sıkıntı gibi değil, her an kendini duyururdu. En güzel rüyalarını da hep kışın görürdü ki bu da tesadüf olamazdı herhalde.”
“Kendi içinin uçurumuna bakmamak için hep başkalarından bahsedenlerdendi o, hep şampiyon takımı tutanlardan fakat mağdurluk mevkiini, o tartışmasız muzafferliği de asla başkasına bırakmayanlardan.”