Zamanında söylenmeyen elvedalarla, hakkıyla tutulmayan ve yeni yaşantılarla bastırılan yaslarla, üzerinden atlanıp da geçilmeyen çocukluk travmalarıyla velhasıl herkes kendi zehriyle zehirlenmiyor mu?
Bir insan Ruhi'ye niye aşık olur? Ruhunun bütün kemikleri yanlış kaynamış bir adamı düzeltmek iddiası mı? İnsanlar yüzyıllardır aşk diye birbirleriyle uğraşıyorlardı. Ruhi'yi tashih edemezsin Nurhan, insanlar baskıya hazırlanan kitap değiller.
Sonra ne mi olur? En sonunda beni sevdiğin için beni sakatlarsın. Seni seversem seni sakatlarım. Bittiğinde başladığımız noktadan daha sakat ve yaşlı oluruz. Hepsi bu.
Ben hep başkalarının hesabına, onların yerine utanıyorum. vekaleten utanç duyuyorum, kendi var olma utancım bana yetmiyormuş gibi başkalarının duyması gereken utancı da onların yerine duyuyorum.
Anlaşılmak için tanrının bile alegorilere ve hikayelere ihtiyacı vardı. Bu da beni dönüp dolaşıp hep aynı noktaya getirdi. Hakikatin bir dili varsa o hikayenin dilidir.
"Sizin neslin meselesi bitirmek değil başlamak." dedi Nasıl başlanacak diye düşünmüyorsunuz. sanki yapmak istemiyorsunuz. hemen olmak istiyorsunuz .Halbuki yapmadan olunmaz. yapmadan olmak telaşıyla acele ediyorsunuz .yola nereden başlanacak ,hangi yerden girilecek bunlara çok ehemmiyet vermiyorsunuz
"Anlamadan inanmanın ve sormadan bilmenin mümkün olduğu gibi. Mucizenin basitte, şahanenin aleladede, zehrin panzehirde mündemiç olduğu gibi. Mutlak dilsizliğe gereksinen hakikatin yine dile muhtaç olduğu gibi."