Bir tarihî şahsiyetin belirişi, onun
kendi vasıfları ve müdahaleleri ile,
milletine, kavmine veya çağına şekil
veren, yön tayin eden bir şahsiyetin,
karar ve hareket sahasına çıkışıdır...
13 Ekim 1918 günü, adana treninden inip de haydarpasa rıhtımına ayak basınca karşılaştığı manzara şudur: 55 düşman gemisi, zafer bayraklarını açarak istanbul limanına girmektedirler. Bütün karşı sahiller rumların, yahudilerin, levantenlerin sarhoş cigliklari ve palikarya naraları ile çınlar. Ama bu manzara karşısında, bu hava içinde, kılı bile kıpırdamadan:
-geldikleri gibi giderler!
Diyebilen adam, işte bu tek adamdı. Nitekim, bir gün geldi, bütün bu gemiler, geldikleri gibi gittiler. Hem de onun gönderdiği askerleri selamlayarak. Sarhoş cigliklari edebiyen sustu.
*geldikleri gibi giderler