Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

murat ç.

murat ç.
@mutetebbi
Altına hücum gibi, arsaya hücum başladı İstanbulda... Bir karış arsa için İstanbulun bu aç gözlü canavarları birbirlerinin gözlerini oyacak, birbirlerinin ırzlarına geçecek, birbirlerini boğazlayacak, kıtır kıtır kesecekler. Bir avuçluk arsa toprağı için. Gelecek yıl işte burada, şu bakır rengi dikenliğin yerinde için bulanmadan bakamayacağın çirkin beton apartmanlar, villalar yükselecek. Sokaklarında yalnız birbirlerine gösteriş yapmak, para para, yalnız para kazanmak için yaşayan, insanlıklarını unutmuş yaratıklar caka satacaklar.
Sayfa 55 - Yapı KrediKitabı okudu
Reklam
Cehennem yerinde hiç ateş yoktur, herkes ateşini burdan götürür...
Sayfa 68 - Yapı KrediKitabı okudu
Umutların öldüğüne iyice inandığın bir anda insanlık, binbir yönden açan bir ışık - umut çiçeğiyle birden aydınlanıverir...
Sayfa 54 - Yapı KrediKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mezar taşında nasihat bile ediyorlar yaşayana.
Sayfa 97 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Ama küçük İmrozlu çırakların sabahın saat beş buçuğundan gecenin saat birine kadar çalışmalarının onlara ne mükâfat sağladığını size rakamla değil de, başka bir şekilde anlatayım: Çocukların aldığı mükâfat, her hafta papaz efendinin dükkânı tütsüleyip okuduğu dua karşılığının tam yarısıydı.
Sayfa 122 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Reklam
Düşünmeye başlayalı beri bir gün sarhoş olmadan gülmedik ki. Böyle irkiliriz işte dışardan görünce sevincin gösterisini. Meselesi ekmeğinde olanların bu halinden, meselesi insan, gökyüzü, yeryüzü, ölüm, sefalet, hastalık; incir çekirdeğinden başlayıp dünya yuvarlağındaki en manasız meseleye kadar çıkanlar nasıl irkilmez ki?
Sayfa 25 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Ayrıca düşünmeden edemiyordum, insan hayatı bu kadar kutsalsa neden tarihi ekseriyetle caniler yazıyordu?
Sayfa 124 - AprilKitabı okudu
Aslında duygularımı saklamayı iyi bilirim ama çoğunlukla bunu yapmayı küçültücü bulurum.
Sayfa 35 - AprilKitabı okudu
Güneşte her şey şımarıklaşıyor, sıradanlaşıyor.
Sayfa 81 - Yapı KrediKitabı okudu
Hırsızların, kaçakçıların, para düşkünü ahmak yaratıkların arzularına göre düzenlenip yönetilen bu yaşamın kirli ihtiyaçları uğruna kişiliğimi yitirmek istemiyorum.
Sayfa 81 - Yapı KrediKitabı okudu
Reklam
Kışın uyuyan canlılar gibi inime çekilmek, kendi karanlığıma dalmak ve kendi içimde olgunlaşmak istiyordum. Karanlık odada resmin belirmesi gibi insanın içinde gizli olan şeyler de hayat koşturmacası ve kavgası içinde, o aydınlıkta boğulup ölüyor. Sadece karanlıkta ve sessizlikte görünüyor insana.
Sayfa 81 - Yapı KrediKitabı okudu
Yaşamın kazandırdığı acı tecrübeler insanlara karşı bir tür nefret ve bezginlik duygusu yaratmıştı onda.
Sayfa 31 - Yapı KrediKitabı okudu
Aşksız, hiçbir şey yapmayan, üretmeyen, çalışmayan, sevmeyen kadınların birer çocuk yapıp işlettikleri bir kurum, evlilik. Hapishaneler yaratıyor erkekler kendilerine. Anahtarı da sevmedikleri bir kadına verip, yaşlanıp gidiyorlar. Bu daha kolay bir yaşama biçimi olabilir. Düzene uymak, baş eğmek, yaşarken ölüvermek; özgürlüğüne sahip çıkıp, dilediğin gibi yaşamak için mücadele vermekten çok daha basittir.
Sayfa 122 - SelKitabı okudu
Mutlu olmak için elinde her şeyi varken, kaybetmeden kim anlıyor değerini?
Sayfa 115 - SelKitabı okudu
Egoların yönettiği şehrin kahramanlarından biri olmayı tercih ederken, içindeki Ada'yı ikiye bölmüş, bir yarısını satıp iş hayatına girmiş, bir yarısını kendine saklayıp hayatı boyunca yapmak isteyip yapamadıklarını gerçekleştireceği bir sirke çevirmişti. Hangisi doğruydu hayatımızda? Bölünen kimliklerle yarım yarım yaşayarak ruhumuzu para için satıp, ölüp gitmek mi, yoksa bizi mutlu eden işleri yapıp, sonuçlara katlanarak hilesiz bir hayat yaşamak mı?
Sayfa 102 - SelKitabı okudu
Özgür olmak istiyordu ama özgürlüğü de bu çöplükten kazanacağı parayla satın alacağını sanıyordu.
Sayfa 102 - SelKitabı okudu
Reklam
Aşk belki de durmaktı. Bir insanda, bir işte, bir kara parçasında, bir metre küp hücrede veya her nerdeyse, frene basılı halde durmaktır.
Sayfa 35 - SelKitabı okudu
Kimileri insan yaşamının her şeyden üstün olduğunu söylüyor. Şaşkınlar! Devlet yalnızca insan yakıtıyla tutuşup yanan bir sobadır. Yakıt olmazsa bu soba çalışmaz, tıkanır. Ve gerekli olmaktan da çıkar. Ama insanlar devlet olmadan var olamazlar. Kendi kendilerini yakmaya başlarlar. Ateşçiler ise sobaya muhakkak yakıt, odun atmak zorundadır. İşte her şey bu düzenin çalışmasına bağlıdır.
Sayfa 30 - NoraKitabı okudu
Oysaki ana-babayı yavrularından ayırma hakkı sadece ecele aittir ve de başka hiçbir şey ve hiç kimse bu hakka sahip olmamalıdır.
Sayfa 15 - NoraKitabı okudu
Hayatın temelinde sonsuz bir ızdırap yatıyordu. Başka bir dünya özlemiyle çaresizce haykıran birinin ızdırabı.
Sayfa 277 - YordamKitabı okudu
Ayrılan insanların arasına derin denizler girerdi hep.
Sayfa 267 - YordamKitabı okudu
Kanun, ahlak, din.... Bütün bunlar, burjuva sınıfının işçilere biçtiği kefendir. Kapitalizmin bahaneleridir. Sadece bulundukları sınıfı korumak için uydurulmuş şeylerdir...
Sayfa 257 - YordamKitabı okudu
Reklam
Çocukluk anıları, önce med cezirle sürüklenen yosunlar gibi uzaklaşır bizden, sonra tıpkı denizin yeniden yükselmesi gibi, yaşlanınca geri döner.
Sayfa 175 - YordamKitabı okudu
Tanrının merhameti ve alçakgönüllülüğü, katliama, çarmıha gerilmeye, bıçaklayıp deri yüzmeye kadar varıyordu.
Sayfa 92 - YordamKitabı okudu