Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
GERÇEK OLMA RİSKİNİ AL Kendini geride tutmaya devam edersen hiçbir ilişki gerçekten büyüyemez. Kurnaz olursan, kendini güvenceye alıp korumaya devam edersen sadece kişilikler karşılaşır, gönüller yalnız kalmaya devam eder. Bu durumda sadece masken ilişki kurar, sen değil. Böyle bir şey olduğunda ilişkide dört kişi bulunur, iki değil. İki sahte kişi buluşmaya devam eder; iki gerçek kişinin arasında dünyalar kadar mesafe kalır. Risk vardır; sen gerçek olduğun zaman bu ilişkinin gerçekliği, hakikiliği anlayabilecek kapasitesinin olup olamayacağının, bu ilişkinin fırtınada ayakta kalabilecek kadar güçlü olup olamayacağının garantisi yoktur. Böyle bir risk bulunuyor ve bu yüzden insanlar çok, çok korunaklı davranıyor. Söylenmesi gerekenler söyleniyor, yapılması gerekenler yapılıyor; sevgi görev gibi bir şeye dönüşüyor. Ama gerçek aç kalmaya devam ediyor, özün beslenemiyor. Özün gün geçtikçe daha kederli bir hale geliyor. Kişiliğin yalanları öz için, ruh için çok ağır bir yüktür. Risk gerçekten var; hiçbir şeyin garantisi yok ama ben diyorum ki o riske girmeye değer. En kötü ihtimalle ilişki bozulur; en kötüsü. Ama ayrı ve gerçek olmak, sahte ve birlikte olmaktan daha iyidir çünkü başka türlü mutlu olamazsın. Huzur bulamazsın. Açlığın ve susuzluğun devam eder, sürünmeye devam edersin, bir mucize olmasını beklersin. Mucizenin olması için senin bir şey yapman gerekiyor, o da şu: Gerçek olmaya başla. İlişkinin belki yeterince güçlü olmaması ve buna dayanmayabileceği – bazen gerçeğe dayanmak zordur – riskine rağmen. Ama o zaman bu ilişki de sürdürülmeye değmez demektir. Bu sınavdan geçmesi gerekir. Osho
Seneca - Cicero - Felsefe Okulları
_Lucius Seneca_ _Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden. _Korkunun sebebi bilgisizliktir. _Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey
Reklam
Kendini geride tutmaya devam edersen hiçbir ilişki gerçekten büyüyemez. Kurnaz olursan, kendini güvenceye alıp korumaya devam edersen sadece kişilikler karşılaşır, gönüller yalnız kalmaya devam eder. Bu durumda sadece masken ilişki kurar, sen değil. Böyle bir şey olduğunda ilişkide dört kişi bulunur, iki değil. İki sahte kişi buluşmaya devam eder; iki gerçek kişinin arasında dünyalar kadar mesafe kalır. Risk vardır; sen gerçek olduğun zaman bu ilişkinin gerçekliği, hakikiliği anlayabilecek kapasitesinin olup olamayacağının, bu ilişkinin fırtınada ayakta kalabilecek kadar güçlü olup olamayacağının garantisi yoktur. Böyle bir risk bulunuyor ve bu yüzden insanlar çok, çok korunaklı davranıyor. Söylenmesi gerekenler söyleniyor, yapılması gerekenler yapılıyor; sevgi görev gibi bir şeye dönüşüyor. Ama gerçek aç kalmaya devam ediyor, özün beslenemiyor. Özün gün geçtikçe daha kederli bir hale geliyor. Kişiliğin yalanları öz için, ruh için çok ağır bir yüktür. Risk gerçekten var; hiçbir şeyin garantisi yok ama ben diyorum ki o riske girmeye değer. En kötü ihtimalle ilişki bozulur; en kötüsü. Ama ayrı ve gerçek olmak, sahte ve birlikte olmaktan daha iyidir çünkü başka türlü mutlu olamazsın. Huzur bulamazsın. Açlığın ve susuzluğun devam eder, sürünmeye devam edersin, bir mucize olmasını beklersin. Mucizenin olması için senin bir şey yapman gerekiyor, o da şu: Gerçek olmaya başla. İlişkinin belki yeterince güçlü olmaması ve buna dayanmayabileceği – bazen gerçeğe dayanmak zordur – riskine rağmen. Ama o zaman bu ilişki de sürdürülmeye değmez demektir. Bu sınavdan geçmesi gerekir. Osho
Kendini geride tutmaya devam edersen hiçbir ilişki gerçekten büyüyemez. Kurnaz olursan, kendini güvenceye alıp korumaya devam edersen sadece kişilikler karşılaşır, gönüller yalnız kalmaya devam eder. Bu durumda sadece masken ilişki kurar, sen değil. Böyle bir şey olduğunda ilişkide dört kişi bulunur, iki değil. İki sahte kişi buluşmaya devam eder; iki gerçek kişinin arasında dünyalar kadar mesafe kalır. Risk vardır; sen gerçek olduğun zaman bu ilişkinin gerçekliği, hakikiliği anlayabilecek kapasitesinin olup olamayacağının, bu ilişkinin fırtınada ayakta kalabilecek kadar güçlü olup olamayacağının garantisi yoktur. Böyle bir risk bulunuyor ve bu yüzden insanlar çok, çok korunaklı davranıyor. Söylenmesi gerekenler söyleniyor, yapılması gerekenler yapılıyor; sevgi görev gibi bir şeye dönüşüyor. Ama gerçek aç kalmaya devam ediyor, özün beslenemiyor. Özün gün geçtikçe daha kederli bir hale geliyor. Kişiliğin yalanları öz için, ruh için çok ağır bir yüktür. Risk gerçekten var; hiçbir şeyin garantisi yok ama ben diyorum ki o riske girmeye değer. En kötü ihtimalle ilişki bozulur; en kötüsü. Ama ayrı ve gerçek olmak, sahte ve birlikte olmaktan daha iyidir çünkü başka türlü mutlu olamazsın. Huzur bulamazsın. Açlığın ve susuzluğun devam eder, sürünmeye devam edersin, bir mucize olmasını beklersin. Mucizenin olması için senin bir şey yapman gerekiyor, o da şu: Gerçek olmaya başla. İlişkinin belki yeterince güçlü olmaması ve buna dayanmayabileceği – bazen gerçeğe dayanmak zordur – riskine rağmen. Ama o zaman bu ilişki de sürdürülmeye değmez demektir. Bu sınavdan geçmesi gerekir. Osho
_Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden. _Korkunun sebebi bilgisizliktir. _Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey vardır. Hayatın
Ulusların Düşüşü Kitabı Hakkında Gecikmiş Bir İnceleme
Ulusların Düşüşü kitabı hakkında daha önce yüzeysel bir inceleme yapmış ve bu incelemeden daha derin ve ülkemiz için daha gerekli reçetelerle bir yenisini yapacağımdan söz etmiştim. Şimdi o incelemeyi ve reçeteyi yazıyorum. Öncelikle bu kitap kafamda netleştiremediğim birkaç konuyu netleştirmemi sağladı. Bu konulardan en önemlisi Büyük
Reklam
GERÇEK OLMA RİSKİNİ AL Kendini geride tutmaya devam edersen hiçbir ilişki gerçekten büyüyemez. Kurnaz olursan, kendini güvenceye alıp korumaya devam edersen sadece kişilikler karşılaşır, gönüller yalnız kalmaya devam eder. Bu durumda sadece masken ilişki kurar, sen değil. Böyle bir şey olduğunda ilişkide dört kişi bulunur, iki değil. İki sahte kişi buluşmaya devam eder; iki gerçek kişinin arasında dünyalar kadar mesafe kalır. Risk vardır; sen gerçek olduğun zaman bu ilişkinin gerçekliği, hakikiliği anlayabilecek kapasitesinin olup olamayacağının, bu ilişkinin fırtınada ayakta kalabilecek kadar güçlü olup olamayacağının garantisi yoktur. Böyle bir risk bulunuyor ve bu yüzden insanlar çok, çok korunaklı davranıyor. Söylenmesi gerekenler söyleniyor, yapılması gerekenler yapılıyor; sevgi görev gibi bir şeye dönüşüyor. Ama gerçek aç kalmaya devam ediyor, özün beslenemiyor. Özün gün geçtikçe daha kederli bir hale geliyor. Kişiliğin yalanları öz için, ruh için çok ağır bir yüktür. Risk gerçekten var; hiçbir şeyin garantisi yok ama ben diyorum ki o riske girmeye değer. En kötü ihtimalle ilişki bozulur; en kötüsü. Ama ayrı ve gerçek olmak, sahte ve birlikte olmaktan daha iyidir çünkü başka türlü mutlu olamazsın. Huzur bulamazsın. Açlığın ve susuzluğun devam eder, sürünmeye devam edersin, bir mucize olmasını beklersin. Mucizenin olması için senin bir şey yapman gerekiyor, o da şu: Gerçek olmaya başla. İlişkinin belki yeterince güçlü olmaması ve buna dayanmayabileceği – bazen gerçeğe dayanmak zordur – riskine rağmen. Ama o zaman bu ilişki de sürdürülmeye değmez demektir. Bu sınavdan geçmesi gerekir. Osho
"Eğer cesur değilsen samimi olamazsın. Eğer cesur değilsen sevemezsin. Eğer cesur değilsen güvenemezsin. Eğer cesur değilsen, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler." GERÇEK OLMA RİSKİNİ AL Kendini geride tutmaya devam edersen hiçbir ilişki gerçekten büyüyemez. Kurnaz olursan,
Mutlu olmak için yapılması gerekenler...
Azıcık dışarı çıkmak, kabuğunu kırmak, umutlara pencere açmak, kuşlardan haber beklemek, fallardan medet ummak, fırsatların doğmasına izin vermek, sizi sevdiğini düşündüğünüz insanlardan güç almak, sizden bir şeyler bekleyen insanların hayallerini yıkmamak gerek... Peki her şey yazıldığı kadar basit olacak mı? Hayır! Elbette bu kadar kolay değil ama bu sayede aşılan her zorluk damağında güzel bir tat, içinde bir ferahlık ve en önemlisi MUTLULUK getirecek. 5 Nisan 2011
Tolstoy’un Bisikleti
Batan güneşin ardından geç kalmışlığın hüznü kaplar yüreğimizi, dilek dileyemeden bir gün daha kaymıştır gökyüzünden. Ölmeden önce yapılması gerekenler listemiz kalın ciltli kitapların arasında kaybolmuştur, başarmak için çıkılması gereken merdiven için geç kalmışızdır artık, adım atsak da zirveye ulaşamayacağızdır çünkü inanmak için fazla