Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben artık yoruldum. Düşünmekten ,beklemekten, ağlamaktan, her gidişinde aptal gibi geri geleceğinin hayalini kurmaktan yoruldum . Ben artık düşünmek istemiyorum ben artık ağlamak, üzülmek, beklemek istemiyorum. Ben artık mutlu olmak istiyorum. Mutluluk nidaları atarak sokaklarda koşmak 19 yaşımda hayatın tadını doyasıya çıkarmak istiyorum. Ben artık mutluluktan bile olsa göz yaşımın akmasını istemiyorum.Ben artık duyulmak istiyorum. Ben artık anlaşılmak ve sevilmek istiyorum. BEN ARTIK GERÇEKTEN MUTLU OLMAK İSTİYORUM.
Birisine sürekli kendimi anlatmak istiyorum. Onunla güzel yanımı paylaşmak istiyorum, en güzel yanlarımı ona göstermek istiyorum. Sadece bu kötü yaşantımdan uzaklaşıp birisine odaklanmak istiyorum. Çünkü kimse üzemez beni. Çünkü bir şeyler geliyor aklıma. Tatlı mesajları, gülümsediğim zamanlar... Mutluluktan uyuyamadığım geceler bile oluyor, çok
Reklam
Bazen konuşmak istersin, içinden geleni söylemek istersin. Sadece istemekle kalırsın çünkü söylemek istediğin kelimeler bir bir dizilir iki dudağının arasına ama söyleyemezsin, tek bir kelime bile edemezsin. Bir yumru oturur boğazına, düğümlenir orda söylemek istediğin cümleler. Gözlerin parıldar ama mutluluktan değil, göz yaşlarından parıldar. Gözlerin dolar, ağlamak istersin ama onu da yapamazsın. Konuşsan ağlarsın, o yüzden konuşmamayı seçersin... Her zaman ki gibi içine atarsın her şeyi...🍂
Böyle bağıra çağıra ağlamak istiyorum... Kimse nedenini sormadan , soru sormadan , sessizliğimden anlayıp yanımda olsun , sarılsın ve ben beynimin içindeki o düşünceler ; pranga şeklindeki kilidinden , gözyaşlarım gibi akıp gitsinler istiyorum... Yaşamak istiyorum ama düşüncelerimle değil . Hayallerimi gerçekleştiremeden ölmek istemiyorum ama yaşamak çok da zor ... Bu düşüncelerde sıkışıp kaldım kurtulmayı iple çekiyorum, mutluluktan kurtuldum diye bağırıp gözyaşlarımla son kez o düşünceleri akıtıp bitirmek istiyorum
Yaşamak istiyorum; Geçen gün çocukluğuma rastladım Bir çocuk parkında gün ışığında Çocukların arasından bana el sallıyordu, Biraz gülümse diyordu,gülümse Vallahi değmez bu dünyada üzülmeye
10 yıl önce Bandırma'dan ayrılmadan önce denize uzun uzun bakıp acaba bir daha denizi görebilir miyim diye düşünmüştüm. Göremezdim... İnsanın ait olmadığı yerde yaşamak zorunda kalması kendini hiçbir şehre hiçkimseye ait hissetmemesi o kadar zor ki. Köyüme döndüm. Bizim köyde Ağ gedik diye bir tepe var. Güneşli yaz günleri oradan Kızılırmak
Reklam
"Mutluluktan ağlamayı bilmiyorum. Ama mutluluktan ağlamak istiyorum." dedim boğazımda bir düğüm varmışta konuşamıyormuşum gibi. "Seni anlıyorum." dedi sadece. Beni anladığını biliyordum. Beni anladığını bilmek ise bu dünyada görüp, görebileceğim... Hissedip, hissedebileceğim en iyi duyguydu.
İfadesizliğe sebep olan en önemli şey hissettirilen ve içinde yaşadığın duyguların adını koyamayacak kadar karmaşık olmasıdır. Bir duygu da sabit kalamamak ve bunu çok kısa bir zaman diliminde yaşamak ifadesizliği getirmektedir. Mutluluktan ağlamak gibi içinde hüzün taşırken korkmak gibi... ve bu duyguları diğer insanlara belli etmemeye çalışmak ya da ifade edebilmene rağmen önemsenmemesi körelmiş bir bıçak gibi insanı duygusuzluğa karamsarlığa güvensizliğe suskunluğu yalnızlığa ifadesizliğe itiyor. Umarım anlaşıldığımız yerde çiçekler açana dek kendimizi koruyabiliriz.
Sevdalarımız ağır olur bizim Belki çok istersin ama taşıyamazsın sevdiğim. Omuzların çöker, Göz torbaların şişer, Saçlarına düşen akların sayısı, Ak sakallı dededekini geçer, Dizlerin titremeye başlar, Parmakların tutmaz olur,
İnsan bazen ağlamaya öyle çok ihtiyaç duyuyor ki ağladı an dakikalarca nefessiz kalmış da bir anda nefesine kavuşmuş gibi hissediyor. Gözyaşlarını tutmak ağlamanı bile durdurmaya çalışmak çok büyük çaresizlik. Hayat yeri geldiğinde kocaman bir hapishaneye dönüşüyor ve hepimiz tutsak düşüyoruz hayatın kollarında . Oysa özgürleşmek zorundayız. Yeri geldiğinde bağıra çağıra ağlamak ve yeri geldiğinde kahkahalarla gülmek, her duyguyu sonuna kadar yaşamak ve en sonunda acının üzerine mutluluktan bir merdiven inşa edip basamak basamak çıkıp yükselmek zorundayız. İnsan cehennemi gördükten sonra cennette mutlu olamıyor ama hikayelerimiz devam ediyor ve biz kendimizi hayatın tutsaklığından alıp götürmek zorundayız. Özgür olmadığımız tek konu bu belkide," Kendimizi özgürlüğümüze kavuşturmak zorundayız."
Beyza Alkoç
Beyza Alkoç
𝗞𝗮𝗹𝗽 𝗺𝘂ğ𝗮𝗳ı𝘇ı🤍✨
Kalp Muhafızı
Kalp Muhafızı
Reklam
18/10/2023'e not:
Bazen bir insan gözyaşlarını özler. Ağlamak ister ama başaramaz. Mutsuzluk artık fayda etmiyordur ona ve ağlayacağı hiçbir şey kalmamıştır. Her şeyini kaybeden insanlar artık mutlu olamayacağına inanır ve mutluluktan ağlamayı hiç düşünmezler bile. Onlar dünyadaki her şeyin kötülüğe çıktığını zanneder. Ama sen onlar gibi olma, gözyaşlarına
Kimiz biz??? Neyiz biz? Kimiz? Ne amaçla yaşıyoruz bu hayatı? Sorgulamak değil niyetim, ne için yaşadığımızın ne uğruna süründüğümüzün düşüncesi bu... niye geldik? Neye geldik? Savaşımız kimle? Kendimizle mi? Derin bir kuyuya düşmüş Yusuf muyuz hepimiz? Hayat ne uğruna neler uğruna yaşamalı bileniniz var mı? Ana rahminden başlayıp son nefesimize kadar neyin telaşı bu? Geldik tufan gideceğiz tufan sahi neyiz biz?? Ben Derinlikler sahibi Eray... Hayattan bağımsız, kendi dünyasında yaşayan ahmak bir adam... neydim ben? Ne olacam ben? Neydim ben? Bunları cevabı kaderde mi saklı gerçekten..! Çok düştüm ama kalkmasını da bildim yine düşeceğim yine kalkacağım kısır bir döngü bu. En son ne zaman sırtımızı önümüze aldık rahat rahat gezebildik? Ya da ne zaman avaz avaz bağıra çağıra gülebildik? Ağlamak mı geçecek Ömrümüz? Hep başkalarının kurguladığı hayatı mı yaşayacağız? Ne zaman kendi fikrimizi açıkça ve rahatça korkmadan ortaya sürebileceğiz? Kahpelik parayla olsaydı yine bu kadar rağbet görür müydü? "Mutluluktan ölmek" sahiden de böyle bir şey mümkün mü? Mezar taşımızda iyi adamdı yazarlar mı? Yoksa iyi ki öldü kurtulduk mu derler içlerinden? Bir faydamız varmıdır bu hayata? Savaşımız kendimizle mi? Hayat bu evrelerden geçerek bitirdi hepimizi... Ben Eray... Savaşı kendiyle olan, kendisinden başka herkese faydası olan, kim olduğunu bilen, ne uğruna yaşadığını bilen, ne için uğraş verdiğinin farkında olan, iyisiyle kötüsüyle hedef tahtası gibi hayata tutunmaya çalışan bir Adam... Sahi hiç düşündün mü biz kimiz??
Mrs. C.S.K.
Mrs. C.S.K.
kalbimin köşesi'ne döktüğüm satırlar.. ; "Ne ara iki yıl oldu bilemiyorum, ilk zamanlar günlerin her biri sene uzunluğundaydı oysa, hani sakızı iki yanından çekersin uzar da uzar ya, tıpkı öyle bayağı anlamsız uzunlukta. Şimdiyse "ne ara?" diyorum, sorsan su bile bu kadar hızlı akmamıştır
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.